Daha iyi bir aerodinamik, uçakların daha güvenilir ve çevre dostu olmasına katkı sağlar. Alman Havacılık ve Uzay Merkezi’nde bulunan araştırma bölümünde bu konuda çalışmalar yapılıyor. Bulut parçacıkları ve hızları çok detaylı bir şekilde inceleniyor. Uçaklar gerçek bir uçuş sırasında test edilecek deney ekipmanlarıyla donatılıyor. Bu işlem rüzgar tünelleri kadar kolay değil, ama elde edilen verilerin doğruluk oranı çok daha yüksek.
Christina optik ölçüm araçlarını geliştirmeyi hedefleyen bu Avrupa araştırma projesinde bir dizi uçuştan sorumlu. Ekip bulutları incelemek üzere uçağa güçlü bir lazer yerleştirmiş. Bu sayede, kameralar uçuş esnasında su parçacıklarının fotoğrafını çekebiliyor. Bu sistemin
çalışma şeklini anlatan araştırmacı Hauke Ehlers, “Uçakta sağ tarafımda lazeri görebilirsiniz. Bu, uçuş boyunca uçağa paralel olan bir ışık tabakası oluşturur. Burada gördüğünüz 2 kamera ise lazerin aydınlattığı bulut parçacıklarının akışını takip ediyor. 3. kamerayı da parçacıkların boyutunu ölçmek için kullanıyoruz. Uçağın etrafındaki aerodinamiği tam olarak bilmek büyük önem taşıyor. İşte bu yüzden uçak sanayisi, bu proje kapsamında geliştirdiğimiz parçacık görüntü hızına çok büyük ilgi gösteriyor.” açıklamasında bulunuyor.
‘Parçacık görüntü hızı’ olarak bilinen bu teknoloji, herhangi bir değişikliğin uçağın aerodinamik kalitesini nasıl etkileyebileceğini yüksek çözünürlükte görmemizi sağlıyor.
Christina Politz, DLR:
“Lazer ışını uçağın yan kısmından geliyor ve kameraların görüş alanında bulunan uçuş yönünü gösteriyor. Gözlemlediğimiz ve hareketlerini yakaladığımız bulut parçacıkları lazer ışığını dağıtıyor. Kameralar da bu görüntüyü kaydediyor. Bu şekilde hız vektörlerini elde edebiliyoruz.”
Uçak pilotu Peter Baumann bu testin en ideal şekilde yapılabilmesi için hava şartlarının son derece elverişli olması gerektiğini belirtiyor: “Bu uçuş için havanın bulutlu olması gerekiyor, ama yağmur yağmamalı. Çok rüzgar da olmamalı ki uçuş koşulları sabit kalsın. Çünkü çok fazla nem sensörler için iyi olmaz. Bu gece gökyüzünde uygun yeri bulmak biraz zor olacak ama araştırmamızı bir süre devam ettireceğiz.”
Uçak, bulutlara ulaştığı an araştırmacılar lazeri çalıştırıyor ve yüksek hızlı kameralar fotoğraf çekmeye başlıyor.
Christina Politz, DLR:
“Buradaki küçük beyaz parçacıklar aslında uçaktaki kameralar sayesinde gördüğümüz bulut damlacıkları. Bu veriler sonra bilgisayara aktarılıyor. Böylece parçacıkların hareketini analiz edebiliyor ve hızlarını da ölçebiliyoruz.”
Yaklaşık 2.5 saatlik bir yolculuktan sonra uçak tekrar hangara dönüyor. Buradaki özel bilgisayar programı parçacıkların kaydedilen hareketleri sayesinde hava akımının yapısını ortaya çıkarıyor.
http://aim2.dlr.de