DİDEM ÜRER: İngiltere’deki büyük bir İslami vakıf olan, Ear’a vakfı binlerce insanın katıldığı büyük toplantıların da birinde İlahi sanatçısı Bilal, bir Hristiyan iken, Müslümanlığı seçtiğini anlatmış Hocam. Kendisine İslam'ı anlatan arkadaşlarının onu bir kitapçıya götürdüklerini ve sizin Dünya Hayatı Gerçeği kitabınızı verdiklerini, bundan sonra Müslüman olmaya karar verdiğini anlatıyor. Videosu vardı kısa.
ADNAN OKTAR: Göreyim.
VTR-CHANGING THE WORLD THROUGH DAWAH
ADNAN OKTAR: İşte bağnaz kitaplarla değil. Bağnaz düşünceyle değil. Bak Harun Yahya kitabıyla. Okuduğunda bitiyor. Her kitabı okuyan hayatında çok güçlü değişiklikler hissediyor.
Zahiren reddetse bile, kalben kabul etmiş oluyor. Diyor ya o profesör "bak beni çağırdı, sen hakikatken şu Darwinizm inanıyor musun?" dedi. Bak açık itiraf etmiyor. Gizlice söylüyor, gizlice iman etmiş. Çünkü benim kitapları okuduğu için, gönderdim o profesöre ben kitabı, aklı yatmış. Darwinizmin safsata olduğunu, hurafe olduğunu anlamış ama onu alenen herkese ilan etmiyor, öğrencilerine de ilan etmiyor. “Ben, derste okutuyorum" diyor. Var gibi anlatıyor ama ben kendim inanmıyorum diyor. "Sen inanıyor musun Hoca hakikaten?" diyor. "O zaman işimizin zor olduğunu anladım" diyor. Zor değil de, işin bitmiş. Zorluk değil iş kalmamış.