GÜLŞAH GÜÇYETMEZ: Aşkım, ruhum, yakışıklı bir tanemle sohbetimize devam ediyoruz.
ADNAN OKTAR: Didem Hocam buyurunuz.
DİDEM ÜRER: Sayın Bahçeli gezi olayları hakkında şöyle bir açıklama yaptı: “Gezi Parkının sosyolojik ve bilimsel olarak iyi analiz edilmesi gerekir. Genç nesil bilgisayarla tüm dünyaya açılıyor, neler olup bittiğini takip ediyor. Özlemler fışkırması var zihninde. Bunu kendi ortamında bulamayınca da herhangi bir sosyal tepki koyma onun en tabii hakkıdır” dedi.
ADNAN OKTAR: Evet, Sayın Bahçeli modern yaklaşıyor, böyle bağnazca yaklaşmıyor. Sevecen kucaklayıcı bir üslubu var.
Evet, Didem Hocam.
DİDEM ÜRER: Sayın Bahçeli, MHP gençliği için de, “gezi eylemleri gibi ideolojik malzeme üretenler için bulunmaz Bursa kumaşıdır. Hemen değerlendirirler. Ama biz MHP olarak gençleri hep şiddetten uzak tutmaya çalıştık ve bu yönde tavır sergiledik, sergiliyoruz” dedi.
ADNAN OKTAR: Evet, Sayın Bahçeli’nin hakikaten öyle güzel bir yönü oldu. MHP gençliğine çok uzun süreden beri titiz bir tavırla bu tip olaylardan uzak tutuyor. Hiçbir olaya isimleri karışmadı MHP gençliğinin, maşaAllah. İdeal olan da budur, yani şefkat, sevgi, akıl, bilim, demokrasi bunlar.
DİDEM ÜRER: Hocam, Şırnak’ın Silopi ilçesi Emniyet Amirliğine el bombalı saldırı düzenlendi. Emniyet binasına el bombası atılması sonucu meydana gelen patlamada emniyet amiri ağır yaralandı.
ADNAN OKTAR: Gece-gündüz söylüyoruz, bakın komünizme direnecek, PKK zihniyetinin gelişmesini engelleyecek bir gençlik hareketine ihtiyaç var. Bu ancak bilimle olur. “PKK’ya karşıyız.” Adam “neye göre karşısın” diyecek? Adam “komünistim” diyor. “Komünizmin yanlış olduğunu bana anlat” diyecek. Adam donanımlı değil ne diyecek? Bir şey diyemiyor ki, PKK’nın ideolojisinin yanlış olduğunu anlatamıyor, donanımı yok. Stalinizmin, Darwinizmin geçersizliğini anlatamıyor.
Evet, Didem Hocam.
DİDEM ÜRER: Hocam, Emniyet Genel Müdürlüğü dün çevik kuvvet polislerimizle birlikte Başbakanımızın da ağırlandığı bir iftar yemeği vermişti. Yemekte gazlı içecekler yerine demirhindi şerbetinin tercih edilmesi ve Başbakan’a bu şerbetin ikram edilmesi dikkat çekti.
ADNAN OKTAR: Demirhindiyi ben Şeyhime tavsiye etmiştim aylar önce, demirhindiyi o zaman meşhur etmiştik. Şimdi de demek ki, Başbakanımıza sunuyorlar, iyi güzel afiyet şeker olsun.
DİDEM ÜRER: Hocam, alınan bilgiye göre Şırnak merkez Silopi ve Cizre ilçelerinde Suriye’nin kuzeyine yerleşen terör örgütü PKK’nın kolu PYD için kutlama yapan gruplar daha sonra bazı kurumlara saldırdı.
ADNAN OKTAR: Herhalde fırsatı ganimet biliyorlar. Suriye’deki durumu, şımarık bir kafayla şımarma nedeni olarak görüyorlar. Kendilerince öyle milleti rahatsız edecekler, dikkat çekecekler, gündem olacaklar falan.
DİDEM ÜRER: Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın bölgede Şam, Humus ve ülkenin batı sahillerini de içine alan yeni bir Alevi devleti için İsrail’le pazarlık yaptığı iddia edildi.
ADNAN OKTAR: Olabilir düşünülüyordur. Yani küçük bir devlet düşünebilir. Ne gerek Alevi devletine? Alevi Sünni hepsi kardeş niye ayrı olsun? Niye Alevi devleti olsun? Aleviler baş tacıdır, dünya tatlısıdır. Bağnaz Sünniler varsa, onları eğitirsin. Bağnaz Alevi de olabilir, onu da eğitirsin. Gerçek Aleviler, samimi gerçek Sünniler kardeş olurlar, konu biter. Ama bu, Mehdiyet’le olacak bir şeydir. Mehdiyet’in dışında hep acı, hep gözyaşı. Nereye baksan bir beceriksizlik, nereye baksan bir ızdırap kol geziyor.
Evet, dinliyorum.
DİDEM ÜRER: Sol kökenli yazar Ömer Laçiner; “AK Parti’nin başarısının yüzde 50’sinin CHP’ye ait olduğunu” söyledi. “AK Parti’nin temsil ettiği muhafazakar merkez sağa karşı bir merkez sol, sosyal demokrat bir merkez sol alternatif olabilir mi? Bunu CHP’den üretmeye çalışıyorlar, bu da tutmuyor. Bana göre CHP öldü aslında” dedi.
ADNAN OKTAR: Niye ölsün? CHP baya güzel atağa geçti. Dindar, demokrat, modern, Atatürkçü. İttihad-ı İslam’ı da açıkça söyleyen olursa, muhteşem olur. CHP’nin iki eksiği kaldı: bir; Darwinizme tavır alması, iki; İttihad-ı İslam’ı savunması. Bunu yapsın CHP, eğer yüzde 70’le iktidar olmazsa, bana ne söylerlerse söylesinler. En az yüze 70’le iktidar olur. Bakın, Darwinizme tavır alacak ve İttihad-ı İslam’ı savunacak, Türk-İslam Birliği’ni bu kadar. Bunu Atatürk diyor zaten. Atatürk’ün dediğini yapacaklar bu kadar. “Atatürk bunu söylüyordu biz bunu savunuyoruz” diyecek. Kelimesi kelimesine Atatürk’ün dediğini söyleyecekler başka bir şey yok. Atatürk’ün Allah ve dinle ilgili sözlerini söyleyecekler. Atatürk’ün İttihad-ı İslam, Türk-İslam Birliği’yle ilgili sözlerini söyleyecekler, “biz bunu istiyoruz” diyecekler, ısrarla bunu anlatacaklar. Bunu desin yüzde 70’le iktidar olurlar. Bunu yapmazlarsa gerçek A