DİDEM ÜRER: Vatan Gazetesi’nde, Gezi Parkı’nın güzelleştirilmesi ile ilgili önerilerinizin olduğu videonuz yayınlanmıştı, birçok yerde de haber olarak devam etti ondan sonra da.
ADNAN OKTAR: Türkiye’de sanat ve estetik şu an durmuş durumda. Daha eskiden de o kadar güçlü değildi, yani zayıftı, çok çok zayıftı. Cumhuriyet döneminde genellikle zayıf oldu. Avrupa tarzında bir sanat anlayışı ve kalite anlayışı Türkiye’nin hakkı, demokrasi anlayışı da Türkiye’nin hakkı. Sanat, güç elde edilen bir şey değil; sadece zevk sahibi olmak ve istemek, azmetmek. Hemen meydana gelir. Yani Taksim’e düşündüğümüz havuz, Avrupa’dan birkaç sanatçı gelse, Türkiye’de de sanatçılar var. Şık, çok güzel heykeller, havuzun kenarına ve içine; fıskiyeler, yine küçük yan havuzlar, çok şık bahçeler, geometrik düzende bahçeler, çok şık oturma yerleri, şık gezinti yerleri, geniş alan ve kuğular -tatlı hayvanlar kuğular- güvercinler ama sırf yaban güvercini değil; paçalı güvercinler, beyaz güvercinler orayı doldursun. Çok süslü olsun. Sırf orası için bunu düşünüyoruz, Taksim için. Diğer yerlerde de aynısı yapılabilir. Bunların düzenlenmesi zor değil. Onun için, mesela Kültür ve Sanat Bakanlığı olabilir, Kültür Bakanlığı’na bağlı olarak. Veyahut Kültür Sanat Estetik Bakanlığı olabilir. Yahut Kültür Kalite Bakanlığı olabilir. Yani hepsini içine toplayacak şekilde; sanatı, kaliteyi hepsini içine toplayacak şekilde Bakanlık ihdasında fayda var.