DİDEM ÜRER: Hocam, 6-10 Nisan tarihleri arasında Konya Kent Plaza da fosil sergisi yapıldı. Burası Konya’nın en büyük alışveriş merkezi ve binlerce Konyalı sergiyi gezdi, maşaAllah. “Bilimin her yerde insanlara doğru anlatılmasını ve herkesin bu tarz sergilere gereken ilgiyi göstermesi gerektiğini” söyledi gelenler. Sergideki arkadaşlar; Bahar, Ahmet, Şule, Ayşe, Samet ve Seher.
ADNAN OKTAR: MaşaAllah. Komünist arkadaşlar neden ilgi göstermiyorlar, ben anlamıyorum. Fosil ziyafetine davet ediyoruz. Bir kurabiyeden ısıracak, bir fosilden ısıracak, üstüne çay. Kardeşim, bilimin gerçeğin önünde duramazlar. Dürüst olacaklar. Hakikaten mahcup oldular, hakikaten yanlış yola girmişler, hakikaten koskoca delikanlıları küçük düşürdüler. Yani Marksizm’in kökenine indiklerinde, Darwinizmin güçlü bir şey olduğunu düşündüler, baktılar ki, çok büyük aldatmaca ve oyun. O aldatılmışlık çok canlarını yaktı, çok utandılar. Yani onun gerilimi içindeler. Onun için o fosilleri ısırmalar, ondan kaynaklanıyor. Olmuş, sizi aldatmışlar işte bir kere, yani bu kadar şoka girmenin alemi yok. Olabilir, insan yanlış yola girmiş olabilir. Doğrusunu gördünüz, ne güzel Allah var, ne güzel sonsuz güç olan Allah var. Ne güzel sonsuz akıl olan Allah var. Ne güzel bizleri seviyor, ne güzel sevgiyi yaratmış, ne güzel sevilecek şeyleri yaratmış. Tavşanları yaratmış, mesela çok güzel kadınlar yaratmış. En çok hoşuma giden o, kadınlar. Çok nefis varlıklar, ne büyük nimet olarak sunmuş. Ve kadınları sevme hissi vermiş, ne güzel, hayranlıkla seveceğimiz gibi. Mesela aşık olacak derecede seviyoruz, ne güzel. Çocukları çok güzel yaratmış, insan doyamıyor, ısırası geliyor. Tavşanlar, kediler, köpekler, kuzular, sincaplar, aman Allah’ım, hepsi nefis. Giderken kapıda çiçekler var, her birine durup bakıyorum. Rengarenk çiçek, böyle kaynıyor. O kadar da tatlı ki, şekerler, bahar olduğu için körpe körpe çıkıyorlar, ne güzel. Kaos olacağına, kabus olacağına, düzen intizam olmuş ve ne güzel Allah var. Sevinin daha ne istiyorsunuz? Sizin dediğiniz gibi olsa, ölürsünüz ızdıraptan, Allah esirgesin. Yinede aklınızın bir köşesinde iman olduğu için yaşıyorsunuz, ey komünist arkadaşlar. Gerçekten, hakikaten imansız olsanız, onu kaldıramazsınız siz. Kalbinizin bir köşesinde iman yattığı için, ayakta kalabiliyorlar. Gerçek anlamda imansız insan delirir, mahvolur, çıldırır, yerlere atar kendini. Ölür, dayanamaz, bünyesi kaldırmaz. Zaten kitaplarında hep dine karşı konuşuyorlar. Çünkü inandığı için, ondan kurtulmaya çalışıyor. Kardeşim din var işte. Yobazlığa karşısın. Çok doğru yoldasın. Yobazlığa karşı seninle yan yanayım. Hakikaten büyük bir tehlikedir, hakikaten iblisin bir oyunudur yobazlık, bu doğru. Çok büyük bir pisliktir, bu doğru. Ama sen ne yapıyorsun, bu sefer de, komple dinsiz oldum diyorsun. Yanlış yapıyorsun. Allah var, din doğru, hem de nur gibi Allah var, elhamdülillah, sonsuz akıl olarak, ne güzel. Bakın sonsuz akıl, ucu bucağı yok. Biz sadece bir kısmını görüyoruz, Allah’ın uygun gördüğü kısmını görürüz.