BEYZA KONCAGÜL: Hocamızın sohbetine başlıyoruz inşaAllah. Buyrun Hocam.
ADNAN OKTAR: Evde konuştum da, insanların yalana karşı müthiş bir kabul etme eğilimleri var. Mesela hurafe anlatıyor, Darwinist hurafeye de inanıyor, din adına anlatılmış hurafeye de inanıyor. Akıl almaz şeylere inanıyorlar. Ya inanıyor gibi görünüyorlar.Hakikaten inanıyorlar mı, inanıyor gibi mi görünüyorlar, bir araştıralım onu.Didem Hocam seni dinliyorum.
DİDEM ÜRER: Şöyle buyuruyor Peygamberimiz(s.a.v.); “Hz. Mehdi (a.s.) öyle bir denizdir ki; o mana denizinde insanlar ilmen ve ahlaken sınırsız gelişebilir, Hz. Mehdi(a.s.) kendisine sığınanlar için amandır, halk kinle doğduğunda onları temiz kılan madendir. Hz. Mehdi (a.s.) ölüm nazil olduğunda korkmaz, ölüm ona vardığında sarsılmaz. Mücadele meydanından asla geri çekilmez. Tecrübelidir, galibtir, muzafferdir, aslandır, sağlamdır, kavminin direğidir.Cesurdur, Allah’ın ilim kılıcıdır.Liderdir, herkesi etrafına toplar” diyor Peygamberimiz (s.a.v.) maşaAllah.
ADNAN OKTAR: Aman Allah’ım ne güzel övmüş Peygamberimiz (s.a.v.) maşaAllah. Hurafeye inanma yönünü, bir kitap haline getirmeyi düşünüyorum. Çünkü o dünyada çok büyük bir sorun. Hıristiyanlarda da var öyle, akıl almaz hurafelere inanma eğilimi. Mesela İsa Mesih’in (a.s.) Allah olmadığını biliyorlar, herkes biliyor, adı gibi biliyorlar. İnanıyor gibi gösteriyorlar. Musevilikte de var, Müslümanlıkta da var. Darwinizmde de var, Budizmde de var. Yani Budistlerin o safsatalarına adamların inanması mümkün değil. Bir gariplik var, neden inanıyor görünüyorlar bir araştırmak lazım. Bir de gerçekten inananların durumu nedir, onu bir araştıralım. Kitaplaştırırsak daha netleşir. Onun için öyle bir kitap hazırlığım var. Dinliyorum Didem Hocam.
DİDEM ÜRER: İnşaAllah Hocam. Hocam Sayın Kılıçdaroğlu ülkenin üniter yapısının garantisinin CHP olduğunu belirterek; “bu ülkenin bağımsızlığı, özgürlüğü, bütünlüğü için mücadele edeceğiz. Varlık nedenimiz de budur zaten” dedi. Önemli günlerde Atatürk’ün de ruhu için camilerde Fatiha okutulduğunu, bunun bir kadirşinaslık olduğunu belirterek; “bu tarihimize saygının bir gereğidir, bunu kaldırırsanız kendi tarihinize ihanet etmiş olursunuz” dedi. Şehitlerin ve gazilerin huzurlu bir Türkiye’de yaşaması için mücadele ettiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, neden Mustafa Kemal Atatürk’ün adını silmek istiyoruz, neden kaldırmak istiyoruz, sorusunu yöneltti.
ADNAN OKTAR: Mustafa Kemal Atatürk’ün ismini nasıl kaldırsınlar? Türkiye’deki genel mantıklı, tutarlı aklın adıdır Atatürkçülük. Yani bir makul Müslümanlık anlayışı vardır, demokrat olma vardır, aklı selim olmak vardır, yobaz hurafelerine tavır alma vardır. Bunun adı Atatürkçülük. Anadolu’da olan bir şey, Anadolu’daki ahlakın adına Atatürkçülük dendi. Atatürk de Anadolu’daki bu aklı aldı zaten. Yani ortak akıl, Anadolu’nun ortak aklıdır Atatürkçülük. Dolayısıyla silinecek bir yönü yok ki. Adam Atatürk’ün şahsına tavır almış olsa da yine silemez.
DİDEM ÜRER: Kardeşlerimizin faaliyeti vardı Hocam. 25-26 Mart tarihlerinde Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi’nde fosil sergisi düzenlendi. Sergiyi çok sayıda öğrenci ve hocalar gezdi. Üniversitelerinde ilk defa böyle bir sergi yapılmasının çok büyük bir hizmet olduğunu ve devamlılığını istediler. Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Zekeriya Altuner, sergimizi ziyaret edip; bu serginin evrimi yok ettiğini söyledi. Sergideki arkadaşlar Ali Fahri, Ümit, Berat, İbrahim ve Onur.
ADNAN OKTAR: MaşaAllah. Çok güzel.Allah güç kuvvet versin, Allah ilimlerini arttırsın.Akıllarını arttırsın, her yerlerini nur kılsın.Çok güzel, maşaAllah.
“Özetle APO serbest bırakılacak, PKK legalleşecek, APO’nun liderliğinde siyaset yapmasına izin verilecek.Diğer madde, Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı bölgede otonomi verilecek.Bölgenin resmi dili, eğitim, ticaret, kültür dili Kürtçe olacak. Merkezden bütçe alacak, kendi polis gücünü kuracak vs. Bunları Başbakan açıklayamayacağını söyledi, ama Mehmet Metiner ve Mümtaz Bey kısmen ağızlarından kaçırdılar.Toplumu hazırlıyorlar diye açıklamalar yaptılar. Adnan Hocamız gibi kanaat önderlerinin böyle bir tavra çok güçlü karşı koyacağını biliyoruz” diyor.Biz Başbakan’a güveniyoruz, yani hükümete güveniyoruz.Şimdi Başbakan böyle bir şey yok deyince, illa var dersen bu mantıklı bir şey olmaz. Yani somut bir delil olması lazım. Sistemde en ufak bir kıpırdama kabul etmeyiz. Ama demokrasi gelişsin, derin demokrasi olsun.İnsan hak ve özgürlükleri alabildiğine yüceltilsin, yükseltilsin, genişletilsin.Bunlar çok güzel. Ama bu tip böyle bir şey olmaz, Allah vermesin, Allah vermesin. Farazi olduğunu farz edelim, bütün şehitler mezarlarından çıkarlar söyleyeyim.Biz de çıkarız, şehitlerde çıkar mezarlarından.Herkes çıkar dışarıya.Ve var gücümüzle, hukukla, kanunla karşılığını veririz.Böyle bir şey olmaz.Ama hükümet böyle bir açıklama yap