DİDEM ÜRER: Hocam, yeni bir haber vardı, onu okumak istiyorum uygun görürseniz. Reuters Haber Ajansı’nın son dakikada geçtiği bilgiye göre; “İsrail Mavi Marmara gemisine düzenlenen ve 1’i Amerikalı 9’u Türk olan 10 kişinin şehit olduğu saldırıyla ilgili Türkiye’den özür dilediği” iddia edildi. İnternet siteleri “Başbakanlık kaynaklarının, İsrail Başbakanı Netanyahu’nun Türkiye’den özür dilediğini doğruladığını” belirttiler. Yine bir iddiaya göre Amerikalı yetkililer de Air Force One uçağında yaptıkları açıklamada;“Netanyahu’nun Mavi Marmara saldırısıyla ilgili hatalarından dolayı Türkiye’den özür dilediğini” söylemişler. “Aynı zamanda da şehit olanların ailelerine de tazminat ödeyeceklerini söyledikleri” iddia ediliyor internet sitelerinde.
ADNAN OKTAR: Ben burada, İsrail heyeti geldiğinde, Sanhedrin heyetine de söyledim, ödemeleri gereken miktara kadar konuştuk. Bankaya yatırın dedim. Aile sayısını söyledik, her bir kişiye 100 bin lira ödeyin dedik. Bankaya da yatırın ve özür dileyin dedim. Özür dilemek güzelliktir, hoşluktur. Gurur kırıcı bir şey değil. Onur kırıcı bir şey değil. Makul gördüler, yani o zaman makul görmüşlerdi. Allahualem şu an gelen haberde doğru olabilir. Çünkü bunun kararını daha önce kendi aramızda neticelendirmiştik. Onu söylemiştim ben zaten.
DİDEM ÜRER: Evet Hocam. “Çok kısa zaman içinde özür dileyecekler” demiştiniz.
ADNAN OKTAR: “Aslında önümüzdeki günlerde özür dileyecekler, onun haberi geldi” dedim. Bizim bilgimiz dahilinde olan bir şey bu. Detay detay da konuşmuştuk. Neden özür dilemek istemediklerini anlatmışlardı. Ben de özür dilemelerinin neden gerekli olduğunu anlatmıştım. Sonra da makul gördüler. “Nasıl bir formülle yapabiliriz” dediler, nasıl hem İsrail halkını, hem Türk halkını mutlu edecek bir ortalama açıklama nasıl olur diye? İzah ettim, anlattım. Ödemeleri gereken miktar da bu makul dedim, yeterli dedim. Bir bankaya yatırsınlar dedim. Ve bu güzel bir çalışma, güzel bir faaliyet. Daha öncede İsrail’in Filistin’e saldırdığı hengamda aracı olmuştuk. Allah’a şükür ve saldırı durmuştu. Kara harekatı yapacaklardı. Akşam Sanhedrin üyeleri ve mahkeme başkanı geldi. Onlara rica ettik, konuştuk. Ertesi gün onlar İsrail’e gittiler İsrail’e gittikten sonra konuştular. Kara harekatı durduruldu. Vesile oluyoruz, dostlukla, sevgiyle, kardeşlikle. Kardeşlerimiz diyor ki; “herkesten nefret edelim.” Olmaz. Sevgiyle olur.