Güney Afrika kıyısında bulunan Robben Adası, ülkenin ırkçılıkla savaşan eski lideri Nelson Mandela’nın adası olarak biliniyor. Her yıl buraya gelen turistler, verilen özgürlük mücadelesine şahit oluyor. Mandela, 27 yıllık hapis hayatının 18 yılını burada geçirdi.

En son siyasi tutuklu 1991’de adadan ayrıldı. Eski hükümlüler, şimdi turistlere rehberlik ederek yaşadıklarını anlatıyor. 466/64 numaralı hücrenin önüne gelindiğinde herkesin gözleri burada kalan Mandela’yı arıyor. Hapishaneyi görenler etkisinden uzun süre kurtulamıyor: “Onun zamanının büyük bölümünü geçirdiği hücreyi görmek oldukça etkileyici. Çok kötü olduğu kadar aynı zamanda bize umut da veriyor. Çünkü, aslında sizin sıkı çalışmanız durumunda yapmak istediklerinize ulaşabileceğinizi gösteriyor. Battaniyesini ve ona ait olan küçük eşyaları görmek gerçekten etkileyiciydi.”

Turistleri taşıyan otobüs hapishane etrafında dolaşıyor. Burası siyasi mahkumların hergün sekiz saat çalışmak zorunda oldukları yer. O dönem Mandela dahil, mahkumların çoğu tüberküloza yakalanmış: “Burada şahit olduklarımdan dolayı çok etkilenmiştim. Çünkü onu burada gördüm. Robben Adası‘nda Mandela’nın kaldığı hücreyi ziyaret ettiğim zaman yaşadığım anları hiç unutmayacağım. Çok berbat koşullar vardı. O oldukça nazikti. Ona burada yapılan bütün kötülükleri affedecek kadar ince bir ruha sahipti.”

Bugün Robben Müzesi olan dönemin Pollsmoor Hapishanesi,1999 yılında UNESCO tarafından dünya mirası listesine alındı.
euronews:“Nelson Mandela, sadece ulusal bir kahraman değil, apartheid rejimini kaldırmasıyla uluslararası bir kişiliğe dönüşen birisi. Her yıl burada yüzbinlerce turist onun yıllarca mahkum olarak yaşadığı hapishaneyi ziyaret ediyor.”