DİDEM ÜRER: Rota Haber’den Oğuz Düzgün yazısında; “Türkiye, sadece Şanghay işbirliğine katılmakla kalmamalı, Afrika birliğine, Güney Amerika milletler birliğine ve hatta Arap birliğine de fiili olarak dahil olmalıdır” dedi. Yazısına şöyle devam ediyor; “hatta Türkiye, Kafkas-Balkan-Uzak Doğu birliklerinin öncüsü olmalı, yakın bir gelecekte İslam işbirliği teşkilatının kabuk değiştirmesi de şekillenecek yeni bir ad Adnan Oktar’ın 31 Ocak 2013 tarihli A9 Tv röportajından alet birliğini tesis etmelidir. Şu açıktır ki bu birliğin yolu adaletsizliğin kol gezdiği Arakan’dan, Suriye’den geçtiği kadar Karabağ’dan Doğu Türkistan’dan da geçecektir. Gelecekteki o muhteşem birlikteliğin hatırına, Türkiye bu bölgelerdeki adalet sorunlarını çözmek için etkin bir oyuncu olmakla kalmamalı, en adil çözümleri üreten lider bir ülke olmalıdır.”
ADNAN OKTAR: Evet yani Mehdiyet’e zemin hazırlamalıdır diyor. Ama Mehdiyet olmadan, bu birlikteliklerin hiç bir anlamı olmaz. Biz NATO’ya da üyeyiz, senatoya üyeyiz birçok birlikteliklerimiz var aslında. Türk devletleriyle birlikteliğimiz var, İslam alemiyle birlikteliklerimiz var. Biz İslam ülkeleriyle birlikte olmayan bir sistem içinde değiliz zaten. Fakat kof, ölü, harekete geçmeyen, kabuğu olan, fakat ruhu olmayan birliktelikler bunlar. Yoksa sürekli bunun sistemini kurmayla, o birliktelik oluşmaz. Mesela biz desek ki, İslam ülkeleri birliğini şu an oluşturduk. Tamam gelir üyeler, Arabistan’dan şahıslar geliyor başlarında maştahlarıyla oturuyorlar otelde, yemeklerini yiyorlar, dişlerini karıştırıyorlar falan, uyku bastırıyor zaten konuşurlarken bacaklarını ayırıp uyumaya başlıyorlar. Çünkü ruh yok. Yoksa Türk ülkeleriyle birlikteliğimizi sağlayacak resmi kuruluşlar var. Yani kurumlaşmış, bir birliktelik adı konmuş şekilde var. Ama hayata geçmiyor. Yani ölü. İslam ülkeleriyle ilgili birçok birliktelik var. Erbakan Hocamız’ın zamanında kurulmuş birliktelikler var. Hepsi ölü, hayata geçmiyor. O ruhu onlara verecek Hz. Mehdi (a.s)’dır, Allah’ın izniyle, Kral Mesih’tir. Onun dışında bir yol olmayacağını Peygamberimiz (s.a.v.) söylüyor. Zannediyorlar ki, Afrika birliğine girersek, Afrikalılarla ilgi böyle bir toplantı yaparsak, konferans olursa, böyle bir birlik oluşturulursa Afrika’yla bir anda iç içe oluruz, müthiş bir muhabbet olur sevgi olur. Hiçbir şey olmaz. İstediğiniz kadar yapın, hiçbir şey olmaz. Ruh verilmesi ayrı konudur. Ruh verilmesi, iman ve Allah korkusu Allah sevgisi ile olur. O da Mehdiyet’tedir. Türk devletleri ile ilgili birçok birliktelik var, resmi. Hiç bir hareket olmuyor, hiç bir adım ilerlenmiyor, hiç bir ferahlama olmuyor. Mesela şimdi her yerle ilgili, bütün ülkelerle ilgili vizeleri kaldırsan, pasaportları kaldırsan ziyarete gitmez adam, birçok insan gitmez. Mesela sen ne bileyim Mısır’la vizeyi pasaportu kaldırdın, Mısır’a gidip orada insanlarla dost mu olacak? Birçok insan gitmez. Mısır’dan gelip adam buraya dost mu olacak? Mısır’dan geliyor adam, dolandırmaya geliyor. Bilmem nereden geliyor hırsızlık yapmaya geliyor. Yani riskli oluyor. Kimse evini bile vermek istemiyor, evini kiralamak istemiyor, batıracaklar, rezil edecekler diye. Çünkü ruh yok. Yani bir bedenin üstünde ruh olmadıktan sonra, o ölüdür. Dolayısıyla sürekli ölü sistemler kuruluyor, Mehdiyet olmadığı için. Ha bire diyorlar işte “şu birliktelik.” Kur. Şanghay’a gir, ölü birliktelik olur, hiçbir netice alamazsın. Hindistan girdi ne oldu Şanghay’a? Sürünüyor. Pakistan girdi ne olmuş? Sürünüyor. Rusya girdi, Çin girdi ne oldu? Hepsi sürünüyorlar. Avrupa Birliği var, yine sürünüyorlar. Ruh yok.
Onlar zannediyor ki, cisimle konu bitiyor. Cisimle olmuyor işte, cisimle sürünürsün. Adını koymazsan bile, eğer Mehdiliğin olmuş olsa, müthiş bir mutluluk ve sevinç ortamı olur. Yani bunun için resmi isimler böyle koymaya gerek yok. Fiilen hayata geçirilmesi gerekiyor. Bu yanlış anlaşılma çok uzun süreden beri var. “Ya keşke şöyle bir birliktelik oluştursak.” Oluştur. Ne oluyor? Hiçbir şey olmaz. Yani adam ülkesini bırakıp seninle gelip konuşmaz. O “senden bir çıkar sağlayabiliyor mu?” ona bakar. Sende “ondan çıkar sağlayabiliyor musun?” ona bakacaksın. Yani Türkiye’yi, Türk milletini, kardeşlerimizi tabii ki biz öncü olarak görüyoruz, örnek olarak görüyoruz. Ama diğer ülkelerin böyle bir yapı içerisinde olmadığını görüyoruz. Çünkü ruh yok. Allah sevgisi, Allah korkusuna dayalı bir sistem yok. Bunu anlamadıkları müddetçe bu bela devam eder ve etmeye de devam ediyor, Allahualem.
DİDEM ÜRER: Amerikan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Victoria Noolant, Başbakan Erdoğan’ın Putin’e söylediği, “Bizi Şanghay beşlisinin içine alın. Biz de Avrupa Birliği’ni Allah’a ısmarladık diyelim, ayrılalım oradan şeklideki sözleriyle ilgili açıklama yaparak, Türkiye’nin de