DİDEM ÜRER: Hocam, Diyanet İşleri Başkanı Sayın Mehmet Görmez de; “Bediüzzaman Hazretleri der ki: ‘Herkes bu dünyada baki hakikatlere hizmeti oranınca değer kazanacaktır’” şeklinde konuşmuş.
ADNAN OKTAR: O mübarek nasıl öyle bir rüya görmüş? O olay büyük olay, onu esaslı gündem yapmak lazım. Sungur Ağabey komadaydı, gözü kapalıydı, Diyanet İşleri Başkanı’nı görünce gözünü açması, gözünü açacağını Diyanet İşleri Başkanı’na rüyada bildirmesi, geldiğinde gözünü açacağını. Rüya görmüş babasıyla ilgili, ona göre oraya gitmiş. Gözünü açacağını haber almış. Gidince Sungur Ağabey gözünü açmış. Fotoğrafta görülüyor zaten, gözünü açmış bakıyor. Selam almış. Konuşmuyordu, komadaydı; Selam aldıktan sonra şehit olmuş mübarek.
Diyanet İşleri Başkanımız Mehmet Görmez, biliyorsunuz nurlu bir insandır. Risale-i Nur’a vakıf bir insandır. Bediüzzaman’ı sever. Nurlarla büyümüş bir insandır. “Bir gece evvel Bediüzzaman Hazretleri’nin talebelerinden Mustafa Sungur Ağabey’in babasını rüyasında görür. Rüyasında, Diyanet’te önemli bir toplantı yaparken masada heybetli bir adam görür. Yaklaşır, kim olduğunu sorar. Adam; ‘ben Mustafa Sungur’un babasıyım. Sungur gözünü açtı seni bekliyor’ der” diyor. Sayın Mehmet Görmez, Diyanet İşleri Başkanımız bu rüya üzerine, Mustafa Sungur Ağabey acaba iyileşti mi diye yakınlarını arar. Fakat Mustafa Sungur ağabey uzun zamandır hastanede bilinci kapalı vaziyette yatıyor.” Biliyorsunuz komada. Sayın Görmez ertesi gün ilk uçakla İstanbul’a geliyor, Sungur Ağabeyi ziyaret ediyor. Aylardır bilinci kapalı vaziyette yatan Mustafa Sungur Ağabey’in gözleri açılıyor. Fotoğrafta görülüyor. Ve Diyanet İşlerli Başkanımıza, Esselamun Aleykum dedikten sonra gözlerini kapatıyor, vefat ediyor. Bu böyle anlatıp geçilecek bir konu değil bu. O anda çekilmiş resmi de var, gözü açık hakikaten bakıyor. Bu, Sungur Ağabey’in kerameti. Ama Diyanet İşleri Başkanımızın da herhangi bir insan olmadığı anlaşılıyor, maşaAllah.