ADNAN OKTAR: “Hocam’a söyleyin bugün Hz. Hüseyin Efendimiz’ in şehadetinin üçüncü günü müzikle oynanması caiz olur mu?” Her sahabenin bir ölüm yıldönümü var. Üç gün geçti diyorsun herhalde bir otuz gün mü kastediyorsun, kırk gün mü artık yas günü? Kırk gün kadar müzik dinlemeyeceğiz. Ebayüb Ensari’nin ölüm yıldönümü var, Peygamberimiz (s.a.v)’in var, diğer peygamberlerin var, diğer sahabelerin var, şehitler var, şehitlerin ölüm yıldönümleri var. Her gün şehit haberleri geliyor. Senin dediğine göre her gün yas var, her gün. Bu olmaz. Müslümanlıkta üzüntüye dayalı yas haramdır. Şehit olmak… Şehitlik nedir? Bunu bir Kuran’da incele. Şehitler ne yapıyor? Seviniyorlar. Şehit olduklarına seviniyorlar.

BEYZA BAYRAKTAR: Hocam, şehitler geride kalanları da müjdeliyorlar.

ADNAN OKTAR: Bir kere hem sevinç içindeler, hem müjdeliyorlar. Sen ne diyorsun? Yas tutalım diyorsun. Yas ne demek? Üzülmek. Neye üzüleceksin? Allah’ın yaptığını beğenmediğin için üzüleceksin. Yani, haşa, Allah’ı protesto etmiş olacaksın.

Bak, bu matemci kardeşlerime hadis, Sahih-i Müslim’den; “Matem tutan” yani bir insan öldüğünde onun için üzülen, ağlayan, dövünen “ölmeden tövbe etmezse kıyamette şiddetli azap görür.” Peygamberimiz (s.a.v) söylüyor bunu. Yine Sahih-i Müslim’de; “Ölü için yas tutmak” ağlamak, üzülmek, dövünmek “insanı küfre sürükler.” Sahih-i Müslim’de hadis, Peygamberimiz (s.a.v)’in hadisi. Sahih-i Buhari’de; “Ölüyü överek ağlamak cahiliyet adetidir.” “Müşrikler yapar” diyor Peygamberimiz (s.a.v). Buhari’de yine, Peygamberimiz (s.a.v)’in hadisi; “Ölü, yakınlarının kendisine bağırarak ağlamasından azap duyar.” Yani matem ölüyü de rahatsız ediyor. “Üzülünce elbisesini yırtan, ağlayan, bağırıp çağıran bizden değildir.” Peygamberimiz (s.a.v) Buhari’de. Arkadaşlar da ne diyorlar? Niye matem yapmıyorsun? Peygambere mi uyacağız, size mi uyacağız? Ben Peygamber (s.a.v)’e uyuyorum.