ADNAN OKTAR: Açtım, Yusuf Suresi, 19 çıktı. Şeytandan Allah’a sığınırım. “Bir yolcu kafilesi geldi.” Hz. Mehdi (a.s)’ı arayacak kafileye işaret. “Çeşitli ülkelerden çıkan alimler Hz. Mehdi (a.s)’ı ararlar” diyor hadiste, inşaAllah. “Sucularını gönderdiler. O da kovasını sarkıttı.” Kova çağı, Şubat, inşaAllah. “"Hey müjde, bu bir çocuk" dedi.” 19. ayet, 12. sure. “Hey müjde!” “Hz. Mehdi (a.s) ile müjdelenin” hadisinin bir yansıması ayette. “"Hey müjde, bu bir çocuk" dedi.” Hz. Mehdi (a.s)’a işaret, inşaAllah. Biz ikinci işari anlamında söylüyoruz ayeti. “Ve onu (kuyudan çıkarıp) 'ticaret konusu bir mal' olarak sakladılar. Oysa Allah yapmakta olduklarını bilendi. Onu ucuz bir fiyata, sayısı belli (birkaç) dirheme sattılar. Onu pek önemsemediler. 19 ve 20. ayetler. Hz. Mehdi (a.s)’ı da önemsemeyecekler, fark edemeyecekler başlangıcında; gençliğinde, çocukluğunda ve faaliyet çağlarında. Yani faaliyetinin gençlik yıllarında, faaliyetinin çocukluk yıllarında onu önemsemeyecekler ve tanıyamayacaklar. Hadislerde de açıkça var. “Onu satın alan bir Mısırlı (aziz,) karısına: "Onun yerini üstün tut (ona güzel bak), umulur ki bize bir yararı dokunur ya da onu evlat ediniriz" dedi. Böylelikle Biz, Yusuf'u yeryüzünde (Mısır'da) yerleşik kıldık. Ona sözlerin yorumundan (olan bir bilgiyi) öğrettik.” Çok güzel yorum yapıyor Hz. Yusuf (a.s). Yorumu yapan kim? Allah. Ne diyor Allah? “O güzel yorum yaptı” demiyor; “ona sözlerin yorumundan öğrettik” diyor. “Ben öğrettim” diyor Allah, “Ben söylettim” diyor. “Allah, emrinde galip olandır.” Bir şeye hüküm verdi mi yapar. “Ancak insanların çoğu bilmezler.” Hep böyledir; insanların çoğu akledemez, çoğu bilmez. Dünyadaki bozukluğun sebebi de o. 22. Ayet, 2-2; “Ergenlik çağına erişince, kendisine hüküm ve ilim verdik.” Hüküm, hüküm verme yetkisi, hakimlik. Hz. Mehdi (a.s)’ın vasfı ne? Hakimlik, hüküm verme yetkisi var. Hz. Mehdi (a.s)’a hüküm veriliyor, hükmetme yetkisi, hakimlik mevkisi. “Hüküm ve ilim.” Nasıl bir ilim? Vehbi bir ilim. “İşte Biz, iyilik yapanları böyle ödüllendiririz.” Demek güzel ahlaklıysa bir insan, Allah ona yardım ediyor. “Evinde kalmakta olduğu kadın,” hani kadınlarla beraber olunamıyordu, konuşulamıyordu, yüzüne bakılamıyordu? Peygamber bak, Peygamber bir kadınla aynı evde; yalnızlar, beraberler. evinde kalmakta olduğu kadın. Peygamber harama mı girdi burada? Yok, helal olduğu için kalıyor. “Kadın ondan murat almak istedi.” Cinsel ilişkiye girmek istiyor kadın. “Ve kapıları sımsıkı kapatarak:” yani başka bir kişinin içeriye girmesini istemiyor, sadece ikisinin baş başa kalmasını istiyor; “"İsteklerim senin içindir, gelsene" dedi.” Yani cinsel ilişkiye girmek istediğini açık açık söyleyerek onu cinsel ilişkiye davet ediyor. “Yusuf: "Allah’a sığınırım" dedi.” İffetli olduğu için kabul etmiyor, cinsel ilişkiyi kabul etmiyor ama aynı evde. Konuşuyor, sohbet ediyor, beraber yaşıyorlar fakat cinsel ilişkiye girmiyor. “Çünkü o benim Efendimdir, yerimi güzel tutmuştur. Gerçek şu ki, zalimler kurtuluşa ermez.” Allah’tan korktuğu için, bunun bir zulüm olduğunu düşündüğü için gayri meşru cinsel ilişkiye girmiyor. “Helaliyle olsa girerim” diyor, anlamı bu. “Ama haram bir fiile girmem” diyor. Çünkü nikahlısı değil. Ama aynı evde yaşıyor, konuşuyor, sohbet ediyor; iç içeler. Müslüman’ın demek ki ölçüsü bu olacak; konuşabilir, sohbet edebilir ancak gayri meşru cinsel ilişkiye girmez, harama girmez. “Andolsun” diyor Cenabı Allah, “kadın onu arzulamıştı.” Çünkü Hz. Yusuf (a.s)’ı küçük yaşta alıyorlar, yetiştikten sonra, olgunluk çağında gösterişli oluyor. Serpildikten sonra kadın ondan artık etkilenmeye başlıyor, tahrik oluyor. Onu ele geçirmeye çalışıyor. Çocukken öyle bir şey yok. “Andolsun kadın onu arzulamıştı, -eğer Rabbinin (zinayı yasaklayan) kesin kanıt (burhan)ını görmeseydi- o da (Yusuf da) onu arzulamıştı.” “Yusuf da onu arzuluyor” diyor Cenab-ı Allah. Yani onunla ilişkiye girmek arzuluyor, istiyor kadınla beraber olmayı arzuluyor, beğeniyor kadını. Ama harama girmiyor. “Böylelikle Biz ondan kötülüğü ve fahşayı geri çevirmek için (ona delil gönderdik).” Hüküm, Allah’ın hükmünü. Çünkü aksi fuhuş olur. Helal değil. Ama etkilenmiş kadından. “Etkilendi” diyor Cenab-ı Allah. Hoşuna gidiyor, beğeniyor, aynı yerdeler. “Çünkü o muhlis kullarımızdandı.” Halis, samimi, candan. “Bir kadınla konuşulmaz” diyenler, buradaki ayeti görecekler. Bu ayete göre, onların kafasına göre Hz. Yusuf (a.s) harama girmiş, halvet olmuş; onların kafasına göre. Alla