Tüm kamuoyu tarafından bilindiği üzere Fenerbahçe; camiası, değerleri ve en önemlisi büyük taraftarıyla sadece bir spor kulübü değil aynı zamanda Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütüdür. Ve bu durum artık bir söylem ya da tespit değil Türkiye’nin karşı konulmaz gerçeğidir.
Hal böyleyken kulübümüzü ve camiamızı doğrudan ilgilendiren konularda, Fenerbahçe Yönetim Kurulu'nun ve Fenerbahçelilerin sessiz ve kayıtsız kalmasının beklenmesi doğal oluşa aykırıdır. Bilindiği üzere ülkemiz önemi tartışılmaz birtakım yargısal düzenlemeler ile karşı karşıyadır.
Belirtmek isteriz ki; mevcut durum, tarafımızdan şaşkınlıkla ve hayretle olmasa da dikkatle ve özenle takip edilmektedir.
3 Temmuz 2011'den bu yana Fenerbahçe’ye yaşatılan onca kayıp ve acıların yanında büyük Fenerbahçe taraftarının hukuksuzluğa karşı adalet arayışı yolunda verdiği mücadele, gösterdiği dik ve haklı duruş; bugün yaşanan sürecin ilk ve en önemli adımlarıdır. Üstelik iki buçuk yıldır sürece dair yaptığımız açıklamaların altındaki imzalar dahi kurumamıştır.
Bilinmelidir ki; tek düşüncesi “adil yargılanma” hakkının kendisine teslim edilmesi olan Fenerbahçe ve Fenerbahçeliler, bu konuda taraftır ve taraf olmaya devam edecektir. Bu neden ve bu bakış açımız ile çalışmalarını takdirle takip ettiğimiz Türkiye Barolar Birliği Başkanı Sayın Metin Feyzioğlu tarafından dün itibariyle bize ulaşan görüşme talebi olumlu karşılanmış; Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetim Kurulu’nun konu hakkındaki düşünce ve görüşleri, kendisine iletilmiştir.
Gelinen noktada; aynı düşünce ve fikirlerin kamuoyu ile de paylaşılması Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetim Kurulu’nun yönetsel anlayışının bir sonucu olup aşağıda yer alan deklarasyon, yaşanan süreç ile ilgili yönetim kurulumuzun açık ve net tavrını ortaya koymaktadır.
Buna göre bilindiği üzere 2 Temmuz 2012 tarihinde TBMM’nin iradesi ile ceza yargılaması hukukunda Özel Görevli Mahkemelerin kaldırılmasına karar verilmiştir. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin iradesinin beyan edildiği bu andan itibaren, söz konusu mahkemeler tarafından verilen hükümler, artık yalnızca esastan değil şeklen de gayrimeşrudur. Kamuoyu tarafından da çok yakından bilindiği üzere Fenerbahçe Spor Kulübü ve Fenerbahçeliler bu gayrimeşruluk ve hukuksuzlukla karşı karşıya bırakılmıştır.
Sonuç olarak, Fenerbahçe Spor Kulübü olarak bizler, Türkiye Barolar Birliği tarafından önerilen ve Sayın Başbakan tarafından olumlu karşılanan ve üzerinde toplumsal mutabakatın sağlanmasının kuvvetle muhtemel olduğu Özel Görevli Mahkemelerin bakmaya devam ettiği davaların gayrimeşru ve yok hükmünde sayılarak, genel mahkemelerde yeniden yargılama yolunun açılması girişimini koşulsuz destekliyoruz.
Yargıtay’ın da gelinen aşamada taraflı yorumlanabilecek bir acelecilikle hareket etmeyip, elindeki davayı görmeyi bekleteceğini umut ediyoruz.
Kamuoyunun şu hususu da çok iyi bilmesini isteriz ki, Fenerbahçe’nin kararlılığı, ne bir af, ne de özel bir uygulama talebine yöneliktir.
Fenerbahçe’nin vazgeçilmezi, 3 Temmuz 2011’den beri defalarca dile getirdiğimiz üzere, elimizden alınmış adil yargılanma hakkının iadesidir ki bu konunun her platformda takipçisi olacağımızı kamuoyuna bildiririz.
Fenerbahçe Spor Kulübü