Bilinenden bilinmeyene mananın ötesine giden bir yolcu MİSAFİR...
Belki de o gün devrede başka bir güç vardı. İnsan aklının alamayacağı İlahi güç sayesinde hiç beklenmedik bir yerden gelen bu yabancı gelecekte ARMOM ordusunun komutanı olacaktı.
O ki sisli havalarda bile Allah'ın yardımıyla yolunu şaşırmazdı. Onun yüreğindeki ilahi gücü sadece birkaç kişi görmüştü. "Kılıç kimdeyse Süleyman odur." düsturuyla yola çıkmış bir Misafir. Kendinde taşıdığı sırlardan haberi olmayan bir Misafir.
Zamanın kurulan kilidini Allah'ın lütfuyla açabilen bir Misafir.
Allah her insan için bir kader tayin etmişti. Allah'ın onun için de tayin ettiği bir kader vardı.
Kötülüğün kabusu, iyiliğin bekçisi, Evliyaların hizmetçisi. Meçhulden gelen, meçhule giden bir Misafir...
Uçsuz bucaksız mağaralar,sıra dışı yaşamlar, gizli odalar, mahzenler, dehlizler ve kayıp şehirler, muamma ve esrar perdeleriyle örtülü bir dünya. Bilinmezi başka bir bilinmezle ifade etmek...
Her kahraman bir şekilde farklı amaçlarla ve farklı zaman boyutlarında esrarengiz olanla yüzleşmek için mana alemine doğru bir yolculuğa çıkar. Gizemli olana karşı merak...
Sırası geldikçe zorluklara karşı göğüs gerecek ve her an sürprizlerle dolu bir seyahate hazır olacak. Harfsiz ve sessiz olarak sır diliyle olan başka bir dünyaya doğru yürüyecek...''
Sırlar Mezarlığı ve Evliyalar Konseyi ile okuyucularına sırlarla dolu bir macera yaşatan Arif Akdaş yeni kitabı Gaybın Elçisi'nde yine okuyucularını yeni maceralarla ve sırlarla buluşturuyor.