Nisan 2014 Bedesten Savaşları ve Basın Düşmanlığı ile başlayan düşüşte kaçınılmaz son
Kaçınılmaz akıbetine doğru 250 km hızla başlayan yolculuğu, Nisan 2014 tarihinde Bedesten savaşlarıyla başlamıştı Akkaya’nın. Müteakiben düşüşün verdiği kafa karışıklığı ile halkın haber alma hakkı ve basın özgürlüğü düşmanlığına soyunmuş, düşüşün zirvesini, Gazi Caddesindeki kaldırım çalışmalarında ağaç kesme konusundaki rekabetinde, İl Başkanının hem de Emniyet Müdürünün yanında işaret parmağını sağa sola sallayarak –en az Suriye savaş toplantısındaki kadar devletin hangi seviyesiz çadır –aşiret devleti zihniyetinde olanların yönettiğinin örneği olarak- “bir işaretimle hepinizi dağıttırırım” efelenmeleriyle çeşnilenen kenti ikiye ayırması olayında görmüştük. Bir başka etken gazeteciliği kendinden menkul, kraldan çok kralcı hareketleriyle efendisine hizmet edeceğim derken efendisine düşman kazandıran basın bürosu mensubunun tutum ve edaları… Hiç kimseyi beğenmeyen, kendinden başka dünyada iyi bulunmayan, dünyayı kendi merkezinde döndüğünü ve bu dönüşün ilelebet sürüp gideceğini sanan tutumlarıyla Akkaya’nın çevresinde, özellikle de basın dünyasında muhalifinin çoğalmasını sağlayan varlık…
Sonuçta mutat deyişle “kader ağlarını” işte böyle böyle ördü.
Sonuçta Akkaya’nın defterini dürdü.
Öğleye doğru aslında partilerin il binaları sonuçların aynası gibiydi.
MHP ve AKP’de suyu çekilmiş bir görüntü vardı.
CHP’de ise daha saat 11,00’de binanın önünde insanlar görülmeye başlamış, giderek çoğalmışlardı. Sanki insiyaki bir şekilde, sonuçlardan haberdarlarmış gibi hareket ediyorlardı. İçlerine doğmuş gibiydi.
Saat 19.*00 demeden gayriresmi sonuçlar ekranda belirince kıyametler koptu işte o an!
CHP’nin önü coşkun akan bir sele dönmüş bir kalabalığa ev sahipliği yaptı.
İl yöneticilerinin onca engellemelerine rağmen kitlenin coşku ve heyecanı Cumhuriyet Meydanında kutlama etkinliğine dönüştürdü olayı.