Türkiye’nin 88 yaşında yaşama veda eden ilk kadın hâkimi Adalet Yılmaz’ın öyküsü, popüler kültürün karmaşası içinde kendi tarihine yabancılaşan insanlarımıza örnek olsun. Hayatı boyunca Ata’sına verdiği sözü tutmak için çalışan bu örnek Türk kadınının, bir Ankara sabahında bir araya geldiği taksi şoförü Osman’la gün boyu süren yolculuğu ve diyaloglarından oluşur öykü.
Aydın Sökeli’dir Adalet Yılmaz. Babası pamuk ekerdi annesi ise ev hanımıydı. Babasının Kurtuluş Savaşı’na katılmasının ardından Söke işgal olmuş, o da annesiyle birlikte kaçarak dağ köylerinde saklanmıştı. Babasının savaştan sağ salim dönmesi bir daha yaşayamayacağı mutlu sonlardan biriydi aslında.
Babası liseye Aydın’a gönderdiğinde büyük önder Atatürk’le karşılaştı. Ata’sına çiçek uzattığında “Okulu bitirince ne olacaksın?” sözüyle karşılaştı büyük önderin. “Hemşire” yanıtını verdi. Ancak Atatürk “O da güzel meslek ama bence sen hâkim ol, ismine çok yakışır” dedi. Küçük Adalet’in “Ama kadından hâkim olmaz ki” yanıtıyla kaşları çatılan Atatürk, “Sen istedikten sonra olur. Senden söz istiyorum hâkim olacaksın” diye konuştu.
Ata’sına verdiği sözü tuttu Adalet. İstanbul’a gitti, hukuk fakültesinden mezun oldu. Mezun olur olmaz evlendiği subay eşini 1952’de Kore Savaşı’nda kaybetti. Dışişleri Bakanlığı’nda çalışan oğlunu 1978’de Ermeniler öldürdü, geriye sade kızı kalmıştı. Talihsizlik yakasını bırakmadı Adalet Hâkim’in. Öğretmen olan kızını tüm ailesiyle birlikte 1999’daki Kocaeli depreminde yitirdi.