Özürlü Atölyesi Tasfiye Edildi: Dönemin Valisiyle Başkanının Engelli Düşmanı Faaliyetlerinin Finali
2009 yılında dönemin Valisi İbrahim Özçimen’le Belediye Başkanı Sebahattin Akkaya’nın, toplumsal pratikte özel ve belirli gün ve haftalarında abartılmış ilgileri ve duygu sömürüleri eşliğinde engelli vatandaşlara muhabbet gösterilerine rağmen, derneğin ve kursun yaratıcısı ve sürükleyicisiyle ters düşmelerinin ceremesini ve faturasını engelli vatandaşların kurs atölyesini kapatarak çıkarmaları, nihayet semeresini 5 yıl sonra verdi; 5 yıldır kapalı ve atıl halde bekleyen Tugay Caddesindeki Özürlüler Atölyesi tasfiye edildi. O zaman burada çalışan ve hayata hazırlanan onlarca özürlü sokağa atılmıştı. Kurucusu ve sürükleyici unsuru Yavuz Kaya’ya duygu ve düşüncelerini sorduk. Kaya, KıvılcımHaber’e içini döktü; “engelli hayatından anlamayanların -o zamanlar dediğim gibi- yargısız infaz yaptıkları ortaya çıktı; işte göründüğü gibi!” dedi.
YARGISIZ İNFAZ YAPTILAR
2009 yılında dönemin Valisi İbrahim Özçimen’le Belediye Başkanı Sebahattin Akkaya’nın, toplumsal pratikte özel ve belirli gün ve haftalarında abartılmış ilgileri ve duygu sömürüleri eşliğinde engelli vatandaşlara muhabbet gösterilerine rağmen, derneğin ve kursun yaratıcısı ve sürükleyicisiyle ters düşmelerinin ceremesini ve faturasını engelli vatandaşların kurs atölyesini kapatarak çıkarmaları, nihayet semeresini 5 yıl sonra verdi; 5 yıldır kapalı ve atıl halde bekleyen Tugay Caddesindeki Özürlüler Atölyesi tasfiye edildi. O zaman burada çalışan ve hayata hazırlanan onlarca özürlü sokağa atılmıştı. Kurucusu ve sürükleyici unsuru Yavuz Kaya’ya duygu ve düşüncelerini sorduk. Kaya, KıvılcımHaber’e içini döktü; “engelli hayatından anlamayanların -o zamanlar dediğim gibi- yargısız infaz yaptıkları ortaya çıktı; işte göründüğü gibi!” dedi. Esasen şıkırdım gibi işleyen, 28 engelli vatandaşımızı sokaklardan, zararlı uğraşlardan ve yalnızlıktan, işe yaramazlık duygularından kurtararak topluma kazandıran bir proje yürüten, ayrıca engellilere para kazanma ve sanat öğrenme yolunu açtığı için kişisel ve toplumsal fayda duygusu yaratarak engellileri mutlu eden bir faaliyet devletin ilimizdeki sinir merkezlerini rahatsız etmiş, bir gerekçe üreterek ve “biz sizin hukukunuzu savunuyoruz” diye engellileri ayartma yoluna giderek atölyeyi kapatmıştı.
BELEDİYEDE AÇTIKLARI ATÖLYE YAPTIKLARI YANLIŞIN TEZAHÜRÜ
Ancak engelli vatandaşlar ve aileleri mücadele bayrağını kaldırarak, basın açıklamaları, imza kampanyaları ve Valiliğe yürüyüşler şeklinde toplumun vicdanını harekete geçirince yargısız infaz yaptıklarını, kamunun vicdanında mahkûm olduklarını kavrayınca apar topar timsahın gözyaşları kabilinden Yukarı Pazardaki Belediye binasının ikinci katında işlev bakımından kapattıkları kursun bir benzerini açtılar. Böylece yaptıkları faaliyetin yanlışlığını ve ucubeliğini tescillemiş oldular.
5 yıl sonra da beceriksiz dernek yöneticileri işletemediklerinden komik olduklarının farkına varmadan “asker yok” diye diye atölyenin alet ve makinelerini Özürlüler Okuluna bağışlayarak atölyeyi tasfiye ettiler.
SOKAKLARA BIRAKTIKLARI ÖZÜRLÜLER RÜYALARINA GİRİYORDUR
Kursun tasfiyesi hakkında duygu ve düşüncelerini sorduğumuz Yavuz Kaya, KıvılcımHaber’e içini döktü ve sert açıklamalarda bulundu. Yargısız infaz yapanların vicdanlarının rahat olmadığını, geceleri sokaklardaki engellilerin rüyalarına girdiğini tahmin ettiğini belirtti. Kendilerinin atölyeyi askere güvenerek açmadıklarını, bedelli askerliğin bu işin kolay yönü olduğunu, dernek yöneticilerinin beceriksizliklerini askerle örtbas ettiklerini vurguladı. Şimdi Oluklaraltında birahane önlerinde sürten özürlülerin, Oskar önünde Oğuzhan Çayocağı önünde sigara tüttüren engellilerin onların rüyalarını süslediğini belirtti.