Ukrayna’yı 26 Ekim genel seçimlerinin ardından nasıl bir sistem ve siyasi bir süreç bekliyor? Yeni kurulacak hükümetin Rusya ile ilişkileri nasıl olacak? Seçimleri etkileyecek en önemli soruların arasında iki komşu ilişkileri yer alıyor. Yeni hükümetin Rusya ile ters düşmesi bölgede çatışmaların devam etmesi olarak yorumlanıyor.

İki ülke arasındaki gerginlik aylardır devam ederken Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Ukrayna Devtlet Başkanı Petro Poroşenko’nun geçen hafta Milona’da Avrupalı liderlerin meraklı bakışları arasında bir araya gelmesi ikili ilişkilerde pek bir ilerleme sağlamadı. İki lider sadece gaz dağıtımı konusunda minimal bir sözleşme üzerinde anlaştı. Sahadaki mevcut durum ise hala aynı.

Donetsk bölgesinde çatışmalar sürüyor. Dombas’ta Rus yanlısı ayrılıkçılar Pazar günü ‘Milli Bayram’larını kutlayarak eski Kiev yönetimindeki günlerine geri dönmek istemediklerinin ve seçimlerde de oy kullanmayacaklarının bir kez daha altını çizdi. Ukrayna halkının, bu nedenle, dörtte biri seçimlere katılmayabilir. Bu durumsa ayrılıkçıların ve Moskova’nın eline, seçimlerin yasal olmadığını savunmak için, bir koz vermiş olacak.

Rusya, Ukrayna seçimleri hakkında hiç bir şekilde yorum yapmak ve müdahil olmak istemediğini söylüyor. Ancak Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un bu konudaki söylemleri Rusya’nın Ukraynayı bırakmaya niyetli olmadığını gösteriyor:

“Ukrayna’yı kaybedemeyiz. Çünkü Ukrayna bir grup insandan oluşan darbeci ve iktidara sahip olmak isteyen bir toplum değil. Ukraynalılar, Kiev’de ve diğer büyük şehirlerde protestolar düzenleyen, yakıp yıkan Nazi zihniyetli insanlar değil. Ukrayna Hitler destekçisi bir millet değil. Bu ülke bize en yakın kardeş ülkedir.”

Lavrov, batı ülkelerinin yaptırımlarla hedeflerinin Ukrayna’da çözüm olmadığını belirterek, batının geçmiş yüzyıldan kalan sömürgeci anlayışla Rusya’da değişim hedeflediklerinin altını çizdi.