Dü çeşmimden gitmez aşkın hayâli
Kıblem oldu bana dostun cemâli
Rah-ı aşka süvar olup gitmeyen
Ey efendim nice bilsin bu hâli
Ben o yarin bendesiyim
Bende-i efkendesiyim
Bahçesinde bülbülüyüm
Canım güldür cemâli.
Beste: Tanburi Mustafa Çavuş
Makam: Hisarbuselik
Hisar makamının hafif karamsar havasıyla buseliğin huzurlu sadeliği arasında gidip geleceksiniz önce. aşkın gelgitleri içinde yüzen bir aşıksanız eğer, o hiç kavuşamadığınız sevgilinizin yüzü asılı duruken gökyüzünüzde, kaderinize isyan mı etmeli yoksa gökyüzünde gezinen bir yüzün peşinden mi gitmeli bilmeden savrulacaksınız bir süre oraya buraya. sesin yükselen perdeleri, büyüyen dalgalar gibi kalbinizde bir yerlere çarpmaya başladığı vakit, Hisar'ın karanlığının, isyan ve haykırışa döndüğü vakittir. isyan edeceksiniz, kırıp dökmek isteyeceksiniz... aşkın yoluna süvar olup gitmemiş biri ne anlasın aşığın halinden diye sessiz bir çığlık geçecek kalbinizden. belki de en sevdiğinize kızacaksınız. ama bir adım sonrasında fırtınanın, buselik'in güleryüzlü huzuruna kavuşacaksınız yeniden. müzik o sırada küçük bir çargah kaçamağı yapacak, gülümseyeceksiniz, ben o yarin kölesiyim, kuluyum diyeceksiniz. aşka gülümseyecek, belki de acınıza tebessüm edeceksiniz. ve en sonunda buseliğin hüzünlü çağrısıyla sesleneceksiniz sevdiğinize, CANIM diyeceksiniz, yüzümü güldür artık...