Başbakan Ahmet Davutoğlu, terörün Güneydoğu'daki şehirlerden silinmek üzere olduğunu belirterek "Kaos ve kriz bekleyenler boşuna bekleyecekler. Biz buna asla izin vermeyeceğiz." dedi

Başbakan Ahmet Davutoğlu, TBMM'deki AK Parti Grup Toplantısı'nda terörün Güneydoğu'daki şehirlerden silinmek üzere olduğunu, kaos beklentisi içinde olanların boşuna bekleyeceğini, asla kaos çabasında olanlara izin verilmeyeceğini ifade etti.

Davutoğlu'nun açıklamalarından satırbaşları:

"Biz kardeş coğrafyalardan koparmaya çalıştılar ama biz İstanbul ile Medine arasındaki inanç köprüsünü, kader köprüsünü bütün oyunlara rağmen kurmaya devam edeceğiz.

Onun için yüreğimizin bir yarısı İstanbul'da, bir yarısı Medine'de, bir yarısı Kudüs'te. Mesaimizin büyük bölümü Ankara'da ama bir bakarsınız ayaklarımız kardeş coğrafyalarda.
Mülteciler dönüp bize bakıyor, dost ve kardeş ülkeler dönüp bize bakıyor. Bizim başımız dikse onlar da umutlanıyor. İstikbal mutlaka bizimdir.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN ABD ZİYARETİ

Biliyorsunuz şu dakikalarda Sayın Cumhurbaşkanımız ABD'ye gidiyor. Orada Türk-Amerika Kültür Merkezi'nin açılışını yapacak. Bu merkez dünyanın bir başka kıtasında bizim kültürümüzün vurduğu bir mühür olacaktır. Allah hayırlı ve mübarek eylesin. Allah, Sayın Cumhurbaşkanımız'ın ve onunla birlikte giden heyetin yolunu açık eylesin. Hayırla gitsinler, hayırla gelsinler inşallah.

TERÖR SALDIRILARI

Malesef geçtiğimiz hafta yine terör saldırıları dünya gündeminden düşmedi. Yine şehitler verdik.

Kendi şehit evladının cenaze namazını kıldıran imamların olduğu bir ülkede bayrak hiçbir zaman yere düşmez. Irak'ta ve Pakistan'da yaşanan terör olayları sebebiyle Iraklı ve Pakistanlı kardeşlerimize ve dostlarımıza da başsağlığı diliyorum. Terörün kanlı yüzü coığrafya farkı gözetmeksizin kendini gösterdi. Terör doğrudan insanlığı hedef alan bir alçaklıktır.

Türkiye ve Pakistan, dünyada başka hiçbir ülkeye nasip olmayacak dost ve kardeşlik bağıyla birbirine bağlıdır. Biz her zaman Pakistan ve Irak'taki kardeşlerimizin de yanında olacağız.

Türkmen'in, Arap'ın, Kürt'ün, Şii'nin, Sünni'nin en yakın dostu Türkiye'dir.

"BOŞUNA BEKLERLER, ÇÜNKÜ ASLA İZİN VERMEYECEĞİZ"

Yaşadığımız zorluklara rağmen hem içeride hem dışarıda problemleri çözecek güce sahibiz. Kaos ve kriz bekleyenler boşuna bekleyecekler. Çünkü biz buna asla izin vermeyeceğiz.

"OMURGAMIZA ATEŞ EDİYORLAR AMA..."

Türkiye'nin omurgasına ateş ediyorlar. Omurgamıza ateş edebilirler ama kalbimizi ve zihnimizi asla işgal edemezler.

Zehirledikleri insanları ölüme gönderen, mensuplarına ölümden başka bir şey vaadetmeyen bu odaklar bizi 2023 hedeflerimizden asla alıkoyamayacaklar.

Acılarımız var, matemimiz var, şehitlerimiz var. Hepsini asaletimize uygun bir şekilde yaşayacağız ama maneviyatımızı kırmayacağız, kırdırmayacağız. Birlik, huzur ve demokrasi için yürüttüğümüz mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu mücadele 78 milyon vatandaşımızın mücadelesidir. Bu mücadele milletimizin, devletimizin topyekün yeniden varoluş mücadelesidir.

"SELAM ÇAĞRISI"

Bir selam seferberliği başlatalım. Yolda gördüğümüz herkese "hangi dindensin, hangi mezheptensin, hangi millettensin" demeden selam verelim.

Hiç çıkmadığımız kadar sokağa çıkalım. Hiç gitmediğimiz kadar esnafımızın yanına gidelim. Komşularımızın hatırını soralım. Çünkü selam "barış" demektir. Terör odaklarına inat, bizi sokaktan koparmak isteyenlere inat yola çıkalım. Hep beraber yola çıkalım, gördüğümüz herkese "esselamu aleykum" diyelim.

Sakın ola ki evlerimize kapanmayalım. Kendi mahallelerimize kapanmayalım. Biz terörü Allah'ın izniyle yeneceğiz. Kudret eliyle yeneceğiz. Ama bilin ki, teröre gerçek darbeyi bu "selam" vuracak.

"YEPYENİ BİR GÜNEYDOĞU İNŞA EDECEĞİZ"

Teröristleri o şehirlerden temizliyoruz. Ancak teröristlerin şehirlerde bıraktıkları tahribat ortada.

Çok yakında göreceksiniz. Milletimiz görecek. Alt yapısıyla, üst yapısıyla yepyeni şehirler inşa edeceğiz. Bunları dün Bakanlar Kurulu'nun gündeminde ele aldık.

"HALKIN MALINA MADEM BU KADAR DEĞER VERİYORDUNUZ..."

Neymiş "devlet halkın malına el koyuyor"muş. Terör örgütü şehirleri yıkarken, halka "yatarken kapılarınızı açık bırakın" derken neredeydiniz? Ne demek bu? Ev mahremiyetine bile saygıları yok demek.

İşte attığımız adımları "devlet halkın malına el koyuyor" diye anlatıyorlar. Halkın malına madem bu kadar değer veriyordunuz, neden o halkın evlerinin önüne çukur açılmasına, çukur açmak için iş makinelerinin oraya gönderilmesine göz yumdunuz?

"MUHALEFET YA KURULTAY YAPIYOR, YA KURULTAY TARTIŞMASI YAPIYOR"

Türkiye'de milli bir muhalefet var mı? Malesef yok. Ayak oyunlarını, çelme takmayı maharet sayan bir muhalefet var.

Türkiye son 14 yılda ileri gitti, çıtayı yükseltti ama bu çıta yükseltme malesef muhalefette olmadı. Biz her şey de rekor kırdık. Muhalefet sadece kurultay yapmada rekor kırdı. Ya kurultay yapıyorlar, ya kurultay tartışması yapıyorlar.
Bunlar siyaset yapmayı, bu millete hizmet etmeyi hala öğrenemediler. Türkiye'nin 14 yıllık tarihi başarılar tarihidir.