İnsan saadete erişmek için, Allah'a sırt dönmemelidir. İnsan, Allah'a rağmen saadete erişemez. Çünkü; saadet ırmağı, Allah'tan çağlar. Allah'a sırt dönen saadete ırmağına da sırt döner. Haz ayrıdır, mutluluk ayrıdır. İnsan Allahsız; hazza erişebilir, mutlu olabilir ama mesut olamaz. Saadet ebedi olandır. Bir şey ki elden gitme korkusu yaşanıyorsa o saadet değildir. Dünyada elde ettiğimiz hiçbirşey bize saadet vermez. Çünkü elden çıkma korkusunu hep yaşarız. Asıl saadet ahiret saadetidir. O da Allah'ın elindedir. Allah’la barışmayan saadetle tanışamaz. Kendisi ile tanışmayan da Allah’la barışamaz. (…) Allah, insanı yaratmıştır. İnsanın prospektüsünü de göndermiştir. Kullanım kılavuzunu da göndermiştir. İnsanın prospektüsü vahiydir, kullanım kılavuzu vahiydir. Allah, insan hastalıklarına hangi ilaçların iyi geldiğinin formülünü, reçetesini yazmıştır. O reçete: Kur'andır. Kur'an ilahi bir inşa projesidir. Kur'an’ın iniş maksadı insanın saadetidir. İnsanın fıtratı: altyapı, Kur'an üstyapıdır. İnsanın fıtratı cıvata, Kur'an somundur. Eğer insan cıvatası yalama yapmasın istiyorsak somunu doğru geçirelim. Kur'an’a göre yaşayalım, saadeti bulalım. Kur’an’a rağmen saadeti bulma isteği yumurtasız omlet yapmak kadar abesle iştigal bir şeydir. [Mustafa İslamoğlu]