Ayvanın Faydaları Nelerdir?
İlmi adı Cydonia Oblonga olan ayva çok yediğimiz elma ve armutun akrabası olmakla beraber sert yapısı ve keskin tadı sebebiyle olsa gerek, “ayvayı yemek” deyiminde gördüğümüz üzere biraz hakir görülen bir meyve. Gerçekte ise öteden beri hastalıklara deva olarak kullanılan şifalı bir bitkidir ayva. Sulu ve hoş kokulu meyvesi ve bilhassa kabuğu sizi hastalıklardan koruyabilen ayvanın yaprağı da tüketiliyor. Pekçok meyve üretiminde ilk sıralardaki ülkemizin, ayva üretiminde de dünya birincisi olduğunu da düşünürsek ayvayı daha yakından tanımamız gerektiği ortaya çıkıyor. Zira dünya genelinde de ayvaya ilgi artıyor. Ayvanın faydaları konulu yazımıza bu meyvenin besin değerine bakarak başlıyoruz.
Ayvanın Besin Değeri
Bir ayva ortalama 250 gram gelir. Buna göre bir ayvada yaklaşık 150 kalori vardır ve aynı ağırlıktaki diğer meyvelerle karşılaştırdığımızda bu oldukça düşük bir değerdir. Örneğin aynı miktarda muz 225 kalori içerir. Ayvada 30 gram şeker, 5 gram lif, 1 gram protein bulunur. Ayvadaki lif çoğunlukla pektin maddesinden ibarettir ve suda çözünebilen liftir.
Bir ayva 35-40 gram C vitamini içerir ve bu günlük ihtiyacın yarısına tekabül eder. Koca bir ayvayı bir seferde yemek pek mümkün olmadığından sadece ayva yiyerek C vitamini ihtiyacınızı karşılamanın biraz zor olduğunu söyleyebiliriz. Ayvada öteki vitamin ve mineraller ise sadece eser miktarda bulunur yani ayva besin değeri açısıdan ahım şahım bir meyve sayılmaz. Ayvayı çok faydalı yapan vitaminler değil, içerdiği fenolik bileşikler ve organik asitlerdir.
Organik Asitler ve Fenoller
Bunlar bitkilerde bulunan, çok çeşitli ve vücuda türlü faydaları olan maddelerdir. Ayvada en çok bulunan organik asit, kinik asittir. Bu madde kahvede de bolca bulunmakla beraber en çok bulunduğu meyve ayvadır. Bir başka organik asit olan malik asit adını elmanın latince karşılığı olan Malus Domestica’dan alır. İlk defa elmadan elde edildiği için elma asidi denmiştir. Ayvada, elma kadar olmasa da yine de kayda değer miktarda malik asit vardır. Fenolik bileşiklere gelince, ayvanın meyve kısmında kinik asitten türemiş olan kafeoylkinik asitler ve rutin maddesi bulunur. Kabuk ise daha zengin bir içeriğe sahiptir. Kaempferol ve kuersetin adlı flavanoidleri içerir ve meyvedekinin 5 katı rutin içerir. Bu bitki kökenli maddelerin hepsi bir araya geldiğinde ayvanın sayacağımız faydaları ortaya çıkmaktadır.
Antioksidan: Yaşlanmayı Geciktiriyor
Serbest radikaller, vücudumuzdaki DNA’yı bozarak kansere ve yaşlanmaya yol açan zararlı maddelerdir ve bunları etkisiz hale getirmenin yolu antioksidanlardır. İşte ayvadaki fenolik bileşiklerin en önemli yararı antioksidan olmaları. Ayva kabuğunda bu bileşikler daha çok olduğu için ayvanın antioksidan etkisi en güçlü kısmı da kabuk. Meyvenin kendisi de antioksidan olarak zayıf değil. Ayvadaki en önemli organik asit olan kinik aside gelince, önceden bu maddenin sindirim yoluyla vücuda çok az girebildiği ve sağlığa bir faydası olmadığı zannediliyordu. Oysa birkaç yıl önce yapılan bir araştırma ayvada bulunan kinik asidin bağırsaklarda triptofan ve nikotamin adlı iki antioksidanın üretilmesini sağladığını ortaya çıkardı.1
Bu iki madde ise kana karışıyor ve antioksidan etki yapmakla kalmayıp zarar gören DNA’nın onarılmasını sağlıyor. Hücrelerin genetik kodu olan DNA’nın sağlam kalması ise kanseri önlemek ve ömrü uzatmak için şart. Kinik asitin kendi başına da ciddi koruyucu özellikleri olduğu bir gerçek. Bununla ilgili yapılan bir deneyde kinik asitin aşırı ısı gibi olumsuz şartlara ve serbest radikallere karşı koruma sağladığı ve bazı genleri harekete geçirerek denek hayvanlarının ömrünü uzattığı görülmüş.2 Deney, solucanlar üzerinde yapılmış olsa da ayvada bulunan bir maddenin doğrudan yaşam süresini uzatıcı etki yapması kayda değer.
Kansere ve Alzheimer’a Karşı Koruyabilir
2010 yılında bir grup Portekizli bilim insanı ayvanın kansere etkisini araştırmaya kara verdiler. Bunun için ayva meyvesi, kabuğu, çekirdeği ve yaprağından dört ayrı özüt oluşturdular ve insan böbrek ve kolon kanseri hücrelerini bu özütlere maruz bıraktılar. Deney sonucunda ayva özütlerinin kanser hücrelerinin çoğalmasını engellediği ortaya çıktı.3 Kansere karşı en etkili olan ise ayva yaprağı özütü idi. Ayvada bulunan nebati maddelerin kanseri durdurucu etkisine dair çalışmalar bu kadar da değil. Daha öncesinde Tokyo Üniversitesi araştırmacıları kinik asit ve türevlerinin kanserin yayılmasını önleyici yani anti-invaziv özellik gösterdiğini tesbit etmişti. Şu tesadüfe bakın ki bu organik asit türevleri ayva meyvesinde bulunuyor.
Hayvanlardan alınan sinir sistemi hücreleri üzerinde yapılan bir başka araştırmada ise kinik asit türevi olan kafeoylkinik asitlerin sinir hücrelerini korumanın ötesine geçerek bu hücrelerin yenilenmesini de sağlayabileceği görülmüştür.4 Buna göre, belki ayvanın Alzheimer gibi sinir sistemi hastalıklarına karşı faydası olabilir. ...