Çocukluğundan bu yana "biriktirdiği hayatı" atölyesinde sergiliyor - KARABÜK - Bahattin Tunç'un atölyesindeki çalışmaları - Atölyeden detaylar - Bahattin Tunç'un ile röportajÇocukluğundan bu yana "biriktirdiği hayatı" atölyesinde sergiliyor - Safranbolu'da yaşayan Bahattin Tunç, çocukluğundan bu yana kullandığı oyuncuklar, okuduğu kitaplar, giydiği ayakkabılarla radyoların yanı sıra merak duyduğu eski eşyaları evinin altına kurduğu atölyede sergiliyor - Tunç: "Buraya indiğim zaman mutlu oluyorum. Bu birikimler çocukluğumdan bugüne kadar, ilkokul kitaplarım dahi duruyor"KARABÜK (AA) - ERSİN TURAN - Karabük 'ün Safranbolu ilçesinde yaşayan 55 yaşındaki Bahattin Tunç, çocukluğunda kullandığı oyuncaklar, okuduğu kitaplar, köylerde kullanılan aletler ve giydiği ayakkabılar başta olmak üzere birçok hatırasını, evinin altına kurduğu atölyesinde yaşatıyor.Evinin alt katında ahşap işleri yaptığı atölyede, 1969'da okuduğu okul kitaplarını, o dönemlerde evlerinde kullandıkları lüks lambaları ile duvar saati, radyo ve terazileri raflarda sergileyen Tunç, yine kendisinin kullandığı otobüsün direksiyonu gibi bazı malzemeleri saklamaya devam ediyor.Merakla çevresinden aldığı antikaları da hatıra eşyalarının arasına koyan Tunç, anılarını yaşattığı iş yerinde köylerde kullanılan kağnı arabası, boyunduruk, tırmık, tırpan gibi aletlerin maketlerini de yapıyor.Tunç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocukluğunda kullanmış olduğu oyuncaklar, okuduğu kitaplar, giydiği ayakkabılar, anahtarlar, radyolar, lambalar gibi bütün eşyaları sakladığını söyledi.
Emekli olduktan sonra bazı hobilerle uğraştığını kaydeden Tunç, ağabeyinin marangozluk yaptığını, bazı şeyleri ondan gördüğünü ve bir hevesle kağnı arabası, bıçkılar, tırpanlar yapmaya başladığını belirtti.
- "Buraya indiğim zaman mutlu oluyorum"Çocukluğunda kullandığı malzeme ve aletleri atmadığını ifade eden Tunç, "Çocukluk oyuncaklarımın hepsini biriktirdim. Misketler, tel arabalar hepsi çocukluğumdan kaldı. Antikaları da hurdacıları gezerek topladım. Yine maketleri de bir hevesle başlayıp yaptım. Kağnı arabaları, bıçkılar, asalar, kızaklar gibi bunların hepsini kendim yaptım. Zor oluyor, biraz sabır isteyen bir iş." diye konuştu.
Atölyesini birçok kişinin ziyaret ettiğini aktaran Tunç, şöyle konuştu:"Öğrenciler geliyor, burası ticari amaçlı değil vakit geçirme amaçlı. Ben şeker ve tansiyon hastasıyım. Bunlar bir tedavi görevi görüyor, rahatlıyorum burada. Buraya indiğim zaman mutlu oluyorum. Bu birikimler çocukluğumdan bugüne kadar, ilkokul kitaplarım dahi duruyor. Para, anahtar koleksiyonlarım var."Maketleri yapmak için torna makinasını kendisinin yaptığını vurgulayan Tunç, sözlerini, "Demir parçalarını hurdacıdan aldım. Motorunu da çamaşır makinası motorunda yaptım. Marangoz planyasını da kendim yaptım. Bu şekilde bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Gelenler bir şeyler getiriyor. Kim ne getirdiyse o malzemenin üzerine ismini yapıyorum ve gördükçe onu hatırlıyorum." diye tamamladı.
http://beyazgazete.com/video/webtv/yasam-11/cocuklugundan-bu-yana-biriktirdigi-hayati-atolyesinde-sergiliyor-karabuk-512887.html