Mağazanın açılışı detaylar
-Kanser hastası mağaza sahibi röp.
-Mağazadaki ürün detayları
( İZMİR - ÖZEL)- İzmirli Sevgi Deringöz:“Bu mağaza bana tedavi, kadınlara da ekonomik özgürlük oldu”- “Tedavim için parayı özel bir hastaneye ya da doktora vermeyeyim, mağaza açayım dedim”- “Ölüm beklenerek gelmiyor, aniden gelecek. O yüzen anı yaşamak gerekiyor” İZMİR
- İzmir’de yakalandığı kanser hastalığıyla mücadele eden 37 yaşındaki Sevgi Deringöz, tedavisi için özel hastaneye yatıracağı parayı kadınları iş dünyasına kazandıracak mağazaya yatırarak hayata tutundu. Kadınların iş dünyasında daha fazla yer almalarını sağlamak ve onların el emeği ürünlerini satarak aile ekonomisine katkı koymasına destek olmak amacıyla “Ellerimizle Platformu”nu kuran Sevgi Deringöz İzmir Konak’ta örnek olacak bir girişime imza attı. Yakalandığı kanser hastalığı sonrası özel hastanelerde tedaviye vereceği parayı mağazasına yatıran Deringöz, 21 kadının emeğiyle de faaliyete geçirdiği Ellerimizle Mağazası’nda hastalığını unutarak hayata tutunuyor. Aynı çatı altında internet platformunda da Türkiye’nin dört bir yanından kadınları buluşturan, el emeği ürünlerinin satımını yapan genç kadın, kadınların ekonomik özgürlüğünü ile yüzlerindeki gülümsemeyi görmenin kendisini tedavi ettiğini söylüyor. “Bana tedavi, kadınlara da ekonomik özgürlük” Kızının doğumuna bir hafta kala kanser hastası olduğunu öğrenen Sevgi Deringöz, “Ben kanser hastasıyım. Bir buçuk sene önce, kızımın doğumuna bir hafta kala gelen bu hastalığı yenmek için en güzel şeyi buldum. Ben bir de kendim gibi kadınlarla uğraşıyorum. Ekonomik özgürlükleri olunca onların yüzlerinin güldüğünü görüyorum. Ben onlara bir nebze dokunuyorsam onlar da bana bir nebze dokunuyor. İşe gelmediğimde, ilgilenmediğimde hasta bir vaziyette, sürekli hastalıklı bir şekilde yatıyorum evde, bütün gün ağrı sızı içinde kalıyorum. Ama buraya geldiğimde ayakta günlerce gezeyim, hiçbir ağrı hissetmiyorum. Bana burası tedavi, onlara da burası ekonomik özgürlük oldu” dedi.
“O parayı doktora vermeyeyim, mağaza açayım” Kanser hastalığını öğrenince, ne yapabileceği konusunda eşiyle oturup uzun uzun sohbet ettiklerini anlatan Deringöz, “Eşime, “Ben bu işi yapayım, bana ne kadar bütçe ayırabiliyorsan ayır, özel hastaneye gitmeyeyim, doktora vermeyeyim o parayı, buraya vereyim. Ben iyi olacağım’ dedim. Ben bu işi kazanç için yapsaydım daha stres olacaktım ama ticaret olarak bakmadığım için o kadar rahatım ki. Burada 21 kadının el işleri var, satılırsa çok memnun oluyorum, ama satılmazsa hiç mutsuz olmuyorum. Ben başardım 250 kadına tek tek sipariş geçirtirdim. Sivas’taki İzmir’i buldu, Diyarbakır’daki Ankara’yı buldu, haberleri yok. Bu çok büyük başarı ve keyif. Ben ilkokul mezunuyum ve bunları yapabildiğim için gurur duyuyorum” dedi.
“Ölüm beklenerek gelmiyor, aniden gelecek” Kanser hatalığıyla mücadele edenlere tavsiyelerde bulunan Sevgi Deringöz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu hastalıkla mücadele edenlerin, hiçbir şeyi kafalarına takmamaları gerekiyor. Çünkü ölüm beklenerek gelen bir şey değil, aniden gelen bir şey. Bir gün hepimize gelecek ve bunun önüne geçemeyiz. ‘Ben hastayım, ne yapacağım’ demek yerine, ‘Hastalığımı kabul ediyorum, şu an nefes alıyorum’ demek gerekiyor. Nefes almamın gerekliliklerini yapmam lazım. Kendimi nasıl iyi hissediyorsam onu yapmam lazım. Gün önemli, an önemli. Anı yaşamak gerekiyor. Ben böyle yapıyorum ve hiç de kafaya takmıyorum. ‘Hastayım’ da demiyorum.”
http://beyazgazete.com/video/webtv/guncel-1/kanser-tedavisi-icin-hastaneye-verecegi-parayi-magazasina-yatirdi-530035.html