fuat Oktay'ın açıklamaları
( ANKARA -1) - Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay: “Yeni yönetim sistemimizin ilk Cumhurbaşkanlığı görevine de yine milletimizin büyük teveccühü ve desteğiyle gelmiştir. Tamamı demokratik yöntemlerle yaşanmış bu süreci ‘tek adamlık’ iddiasıyla karalamaya çalışmak, millete hakarettir” ANKARA
- Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, “Yeni yönetim sistemimizin ilk Cumhurbaşkanlığı görevine de yine milletimizin büyük teveccühü ve desteğiyle gelmiştir. Tamamı demokratik yöntemlerle yaşanmış bu süreci ‘tek adamlık’ iddiasıyla karalamaya çalışmak, millete hakarettir” dedi.
2019 merkezi Yönetim bütçe görüşmeleri devam ediyor. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, 2019 Merkezi Yönetim bütçe görüşmelerine katıldı ve yürütme adına konuştu.
Oktay, tek adam iddialarına yönelik olarak, “Başkanlık sistemi, Türkiye’de önceki sistem yürürlükteyken de açıkça tartışılan bir konuydu. Önceki sistemde çok başlılığın olması, hızlı karar verilememesi, hızlı hareket edilememesi,esnek olunamaması, hareket alanının dar olması hepimizin gündemindeydi. Gerek normal gerekse kriz dönemlerinde, gerek yurt içi veya yurt dışındaki ani karar verilmesi gereken konularda sürecin ne kadar hantal olduğu kamuoyunda da on yıllarca tartışıldı. Ayrıca, Türkiye’de sistem değişiklikleri ne yazık ki siyasi iradenin arzusuyla veya milletin arzusuyla değil, sadece vesayet odaklarınca darbelerle gerçekleştirilebileceği, neredeyse herkesin belki de kanına kadar enjekte edilen bir şeydi. Bu dönemde ilk defa millet,siyasi iradenin, herhangi bir vesayetin altında ve etkisinde kalmadan değişiklik yapabileceğini gösterdi. Kamuoyunda sivil veya resmi tüm platformlarda yıllarca tartışılan, Meclisten geçen ve üzerine milletimizin onayladığı bir sistemin tek adam sistemi olabileceğine inanmıyorum. Türkiye’de ne zaman milli iradenin hâkimiyeti tesis edilse, hep aynı iddia dile getirilmiştir. Yeni yönetim sistemimizin ilk Cumhurbaşkanlığı görevine de yine milletimizin büyük teveccühü ve desteğiyle gelmiştir. Tamamı demokratik yöntemlerle yaşanmış bu süreci ‘tek adamlık’ iddiasıyla karalamaya çalışmak, millete hakarettir. Bu iddiayı dile getirenler, Sayın Cumhurbaşkanımıza değil, aslında doğrudan milletimize saldırmaktadır. Biz, Atatürk’ün Meclis’te sapasağlam yerini bulan ‘Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir’ düsturunun arkasındayız. Sizler ‘Hayır’ diyorsunuz; ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletin değil, vesayetin hakkı olmalı’. Hayır! Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir ve millet de kararını vermiştir” dedi.
Cumhuriyet tarihinin en büyük ekonomik atılımlarının 2003-2017 döneminde gerçekleştirdiklerini belirten Oktay, “Bu dönemde, ekonomimizin yıllık ortalama yüzde 5,7 büyüdüğü ve refahın tabana yayıldığı bir ekonomik model oluşturduk. Satın alma gücü paritesine göre 2003 yılında kişi başına gelir açısından AB ortalamasının yüzde 35’ine denk gelen gelir seviyemizi, 2017 yılında AB ortalamasının yüzde 67’sine çıkarttık. Bir hatip, ‘Türkiye’nin büyümesini OECD ülkeleri ile değil, Gelişmekte olan ülkelerle kıyaslayın’ demiştir. Türkiye Küresel kriz sonrasındaki 2010-2017 döneminde yüzde 6,8 oranında büyürken; Çin, Hindistan dâhil gelişmekte olan ülkelerin aynı dönemde büyüme oranları ortalama yüzde 5,3’tür. Ülkemiz Sayın Hatibin kıyaslamamızı istediği ülkelere göre de yıllık ortalama 1,5 puan daha yüksek büyüme performansı göstermiştir. Bir başka hatip de büyüme rakamlarında son 10 yıllık dönemde kötü, son 60 yılın en vasat performanslarından birini sergilediğini belirtmiştir. 1960-2002 döneminde ortalama büyüme yüzde 4,3 iken AK Parti döneminde yüzde 5,7’ye yükselmiştir. Son on yılda ise büyüme ortalamamız yüzde 5’tir. Bir başka hatip de Türkiye’nin dünyadaki sıralamasının AK Parti döneminde değişmediğini ve 17’nci sırada kaldığını dile getirmiştir. Türkiye 2002 yılında 21 büyük ekonomi iken, 2017 yılı itibarıyla 17’inci büyük ekonomi haline gelmiştir. Satın Alma Gücü Paritesine göre ise aynı dönemde 17’inci sıradan 13’üncü sıraya yükselmiştir” ifadelerini kullandı. Oktay şöyle konuştu: “Ağustos ayında dolar kurunun en yüksek seviyesinden bu yana Türk Lirası dolar karşısında yaklaşık yüzde 20 değer kazandı. Yine aynı dönemlerde yükselen Türkiye kredi risk swapı (CDS) risk primi 225 baz puan iyileşti.10 yıllık tahvil faiz oranları geriledi. Kasım ayı itibarıyla tüketici enflasyonu bir önceki aya göre yıllık bazda düşmüştür. Bu göstergelerdeki iyileşmeler güven endekslerine de yansıdı. Kasım ayında bir önceki aya göre reel kesim güven endeksi yüzde 6, ekonomik güven endeksi ise yüzde 9 yükseldi. Son 3 ayda ihracatımız yıllık yaklaşık yüzde 15 gibi çok yüksek bir oranda artarak, turizm ile birlikte dengelenme sürecine büyük katkı yaptı.”
http://beyazgazete.com/video/webtv/siyaset-3/cumhurbaskani-yardimcisi-fuat-oktay-son-10-yilda-kadin-istihdamini-yuzde-63-oraninda-arttiran-ulkemiz-oecd-ve-avrupa-birligi-uyesi-28-ulke-arasinda-ilk-siraya-yerlesti-639391.html