İnfitâr Suresi 1/16 Qari Abu Asad & Qari Albab Hussain - Quran Recitation - Harika Tilavet
إِذَا السَّمَاء انفَطَرَتْ ﴿١﴾
İNFİTÂR-1: İzâs semâunfetarat.
Sema çatlayıp yarıldığı zaman.
وَإِذَا الْكَوَاكِبُ انتَثَرَتْ ﴿٢﴾
İNFİTÂR-2: Ve izâl kevâkibunteserat.
Ve yıldızlar dağıldığı zaman.
وَإِذَا الْبِحَارُ فُجِّرَتْ ﴿٣﴾
İNFİTÂR-3 : Ve izâl bihâru fuccirat.
Ve denizler kabarıp karıştığı zaman.
وَإِذَا الْقُبُورُ بُعْثِرَتْ ﴿٤﴾
İNFİTÂR-4 : Ve izâl kubûru bu’sirat.
Ve kabirler alt üst edildiği (ölüler dışarı çıkarıldığı) zaman.
عَلِمَتْ نَفْسٌ مَّا قَدَّمَتْ وَأَخَّرَتْ ﴿٥﴾
İNFİTÂR-5 : Alimet nefsun mâ kaddemet ve ahharat.
(Her) nefs ne takdim ettiğini (yaptığını) ve neyi tehir ettiğini (yapmadığını) bilmiştir.
يَا أَيُّهَا الْإِنسَانُ مَا غَرَّكَ بِرَبِّكَ الْكَرِيمِ ﴿٦﴾
İNFİTÂR-6 : Yâ eyyuhâl insânu mâ garrake bi rabbikel kerîm(kerîmi).
Ey insan! Kerim olan Rabbine karşı seni aldatan (mağrur kılan) nedir?
الَّذِي خَلَقَكَ فَسَوَّاكَ فَعَدَلَكَ ﴿٧﴾
İNFİTÂR-7 : Ellezî halakake fe sevvâke fe adeleke.
O (senin Rabbin) ki, seni yarattı, sonra seni sevva etti (dizayn etti), sonra da düzen üzere seni dengeli, sağlıklı kıldı.
فِي أَيِّ صُورَةٍ مَّا شَاء رَكَّبَكَ ﴿٨﴾
İNFİTÂR-8 : Fî eyyi sûratin mâ şâe rakkebeke.
Dilediği surette (şekilde) seni terkip etti (farklı genetik şifreleri biraraya getirip (her insana) farklı suretler verdi).
كَلَّا بَلْ تُكَذِّبُونَ بِالدِّينِ ﴿٩﴾
İNFİTÂR-9 : Kellâ bel tukezzibûne bid dîn(dîni).
Hayır, bilâkis siz dîni yalanlıyorsunuz.
وَإِنَّ عَلَيْكُمْ لَحَافِظِينَ ﴿١٠﴾
İNFİTÂR-10 : Ve inne aleykum le hâfızîn(hâfızîne).
Ve muhakkak ki, sizin üzerinizde mutlaka (hıfzeden) hafaza melekleri vardır.
كِرَامًا كَاتِبِينَ ﴿١١﴾
İNFİTÂR-11 : Kirâmen kâtibîn(kâtibîne).
Şerefli yazıcılar (kaydediciler) olarak.
يَعْلَمُونَ مَا تَفْعَلُونَ ﴿١٢﴾
İNFİTÂR-12 : Ya’lemûne mâ tef’alûn(tef’alûne).
Yaptığınız şeyleri bilirler.
إِنَّ الْأَبْرَارَ لَفِي نَعِيمٍ ﴿١٣﴾
82/İNFİTÂR-13 : İnnel ebrâre lefî naîm(naîmin).
Muhakkak ki ebrar olanlar, elbette ni’metler içindedir.
وَإِنَّ الْفُجَّارَ لَفِي جَحِيمٍ ﴿١٤﴾
İNFİTÂR-14 : Ve innel fuccâre le fî cahîm(cahîmin).
Ve muhakkak ki füccar, mutlaka alevli ateş içindedir.
يَصْلَوْنَهَا يَوْمَ الدِّينِ ﴿١٥﴾
İNFİTÂR-15 : Yaslevnehâ yevmed dîn(dîni).
Dîn günü ona (alevli ateşe) yaslanırlar (atılırlar).
وَمَا هُمْ عَنْهَا بِغَائِبِينَ ﴿١٦﴾
İNFİTÂR-16 : Ve mâ hum anhâ bi gâibîn(gâibîne).
Ve onlar, ondan (alevli ateşten) gaib olacak (kaybolacak, yanıp bitecek) değillerdir.