Meşaleli yürüyüş
-Fotoğraf sergisi
-İstiklal marşı
-Konser
-Konuşmalar
-Röportaj
( İSTANBUL )- Yüzlerce kişi ellerinde meşalelerle Sarıkamış şehitleri için yürüdü İSTANBUL
- Tuzla’da Sarıkamış Harekatı'nın 105. yıl dönümü etkinlikleri kapsamında yüzlerce kişi ellerinde Türk bayrakları ve meşalelerle yürüyüş yaptı. Sarıkamış’ta şehit olan Türk askeri gibi giyinen gençlerin arkasından yüzlerce kişinin ellerinde meşalelerle yürümesi duygusal anlara sahne oldu. Tuzla Belediyesi, Sarıkamış Harekatı’nda şehit düşen ecdadını, Belediye Nikah Sarayı ve Kültür Merkezi’nde düzenlediği programda andı. Konuklar, fuaye alanındaki Sarıkamış Harekatı’nı anlatan fotoğraf sergisinin ardından salon programına katıldı.
Program, aziz şehitlerimizin ruhları anısına saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.
Hafız Mevlüthan Amir Ateş, aziz şehitlerin ruhuna Kur’an-ı Kerim okudu. Sarıkamış Harekatı’ndaki gerçek görüntülerden derlenen “Sarıkamış Destanı” sinevizyonu, izleyenlere duygulu anlar yaşattı. Yemen, Sarıkamış ve Çanakkale anısına derlemeleriyle ülkemizde ve yurt dışında birçok konser veren ve aynı zamanda ‘Sarıkamış Destanı’ belgeselinin sanat yönetmeni olan ses sanatçısı Recep Ergül, Sarıkamış ağıtlarıyla Başkan Şadi Yazıcı’ya teşekkür etti. Sarıkamış Şehitleri anısına özel olarak derlenen birbirinden güzel eserleri Tuzlalılar için seslendirdi. Ergül’ün seslendirdiği Yemen Türküsü’ne izleyiciler ellerindeki bayrakları sallayarak eşlik etti. Etkinlikte, Sarıkamış cephesinde asker iaşesini oluşturan kavrulmuş buğday ve ekmek ikram edildi. Program sonrası açıklamalarda bulunan Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı, “Sarıkamış şehitlerimizi anma programındayız özellikle de emeği geçen Sarıkamış Platformuna, Başkan ve yönetimine yürekten teşekkür ediyorum. Türkiye çapında yeni bir platform kuruldu. Yeni ve ilk programlarıyla da hemen hemen göz dolduruyorlar. İnşallah bu programla beraber daha nice güzel programlara da imza atarlar. Ama Sarıkamış şehitlerimize rabbim rahmetiyle muamele eylesin. Bu ülkenin bu milletin bu ruhu adla kaybetmemesi lazım ve gelecek nesillere de bu ruhu taşıyabilmek için biz de bütün çalışmalarımızı yapacağız. Ben bu tür programları anmakla beraber tarihi derslerin yattığı ve geleceğe de bu programlarla aslında gelecek nesilleri daha iyi hazırlayabilmek için çok önemli olduğuna inanıyorum. Rabbime böyle bir milletin evladı olmayı bize nasip ettiği için rabbime hamd ediyorum. Allah millete bir daha Sarıkamış gibi destanlar yazdırmak gibi bir duruma düşürmesin. Allah birlik ve beraberliğimizi artırsın. Bozmaya çalışanlara fırsat vermesin diyor hepinizi saygı sevgi ve selamlarımı sunuyorum “ diye konuştu.
Konuk olarak programa katılan Prof. Dr. Bingür Sönmez, “Şehitlere hizmet ibadettir. Şehitler ziyaret edilmeyi, anılmayı beklerler. Şehitler ölmez dedik ama şehitler unutuldukları zaman, çoğu zaman ölürler. Sarıkamış 1 Dünya Savaşında açılan ilk cephedir. Büyük bir dramla sonuçlanmıştır. Biz hep sadece 25 Aralık ile 5 Ocak arasındaki günleri düşünüyoruz ama aslında Kars Sarıkamış cephesi 4 yıl süren bir cephedir. Bana her zaman şu soru soruluyor. Kaç bin şehit oldu? Tersinden başlarsak 1. Dünya Savaşı’nda 2,5 Milyon er kaybettik. Kafkasya cephesinde 600 bin er kaybettik. Sarıkamış’ta o 15 gün içerisinde 90 bin şehidimiz var. Bu rakamla oynayan insanlar var, minimalize etmeye çalışanlar var. 30 bin, 22 bin diyenler var. Gerçekten çok büyük vebal alıyorlar bakın Enver Paşa İstanbul’da en büyük sansür olduğu gün evlerde Sarıkamış konuşulamazken benim köyümün ozanları bağlamalarını ellerine alıp demişler ki Sarıkamış diye kırıldı 90 bin evin ocağı daha Genel Kurmayın arşivleri yok, yabancı yayınlar çıkmamış, gazetelerde yayınlar çıkmamış ama ozan Enver Paşadan korkmadan cesaretle demiş ki 90 bin şehit dolayısıyla rakamlarla oynamayalım, hesaplaşırsak daha büyük rakamlar çıkar. Ozanların anısına saygıyla onlar 90 bin şehit dediler “ diye konuştu.
Programa katılan lise öğrencisi Emre Savaş, “Gerçekten biz onlara minnettarız çünkü yaşadığımız bir topluluk içerisinde baya her şeye kolayca ulaşabiliyoruz yani her şeyimiz elimiz altında ama o zamanın tarihine baktığımız da burada bugün bize bir buğday ekmeği verdiler. Onlar o soğukta bu ekmeği yediler. Biz şu an burada dışarı çıktık, dışarı çıktığımızda bile zorlanıyoruz. Biz dedelerimize minnettarız gerçekten vatanı savundular, vatanı korudular ve soğukta savaştılar. Biz onların yaşadığı sorunların tırnağını bile yaşayamıyoruz. Bugün bu ayakkabılarla yürüyüş yaptık çok zorlandık arkadaşlarım bana gelerek ne kazar zorlandıklarını söylediler. Dedelerimiz o zaman bu kadar zor şartlarda birbirlerine yaslanarak, sarılarak düşmanlara karşı mücadele ettiler. Bu gün arkadaşlarımız ile güzel duygular hissettik sağ olsun halkımız arkamızda yürüdüler. Bir nebze olsun onları anmaya çalıştık. Vatan sağ olsun diyorum. Şehitler ölmez vatan bölünmez “diye konuştu.