Demokrasi çınarı
-Adnan Menderes çiftliği
-Adnan Menderes Müzesi
-Ayşe Demir’in konuşması
-Muhtar Mehmet Demir’in konuşması
( AYDIN -ÖZEL)-Adnan Menderes’in dönmeyi hayal ettiği 'Çine çayı' kenarına inşa edilen müzede sona yaklaşıldı AYDIN
- Adnan Menderes’in Yassıada’nın ardından dönmeyi hayal ettiği Çine Çayı kenarına inşa edilen müzeye katkı sağlayan isimlerden olan emektar muhtar Mehmet Demir, “Bizim için anılması, hatırlanması bile çok acı bir gün bugün. Öyle günler yaşadık ki; biz o günlerde gözyaşlarımızı bile dışına akıtamadık. İnsanlar gözyaşı değil, kan ağladı” dedi.
Aydın Valisi Yavuz Selim Köşger’in öncülüğünde demokrasi şehidi Adnan Menderes’in köyü Çakırbeyli’ye inşa edilen Adnan Menderes Müzesi’nde sona yaklaşılıyor. 27 Mayıs 1960 darbesinde idam edilen Menderes'in adını taşıyan ve Menderes’in Yassıada günlerinde hasretle “Buradan çıkarsam, Çakırbeyli'deki çiftliğe gideceğim. Çine Çayı'nın kenarındaki söğüt ağaçlarının altında oturacağım, bu ağaçların yüzüme vurduğu saadet bana yetecek” diye bahsettiği çayın kenarında yükselen müze, korona salgınının ardından ziyaretçileriyle buluşmaya hazırlanıyor. “Tırnak ucu kadar suçu yoktu” Babası Osman Hamamcı’nın 40 yıl kahyalık yaptığı Menderes Çiftliği’nin darbenin yıldönümünde ziyaret eden 73 yaşındaki Ayşe Demir, o günleri anlatırken gözyaşlarına hakim olmadı. “Hepsi pisi pisine gittiler” diyen Demir, “Önceki gün televizyonda darbe ile ilgili bir belgeseli görünce çok kötü oldum. Çocuklarım hemen televizyonu kapattı. Babam 40 yıl burada kahyalık yaptı. Rahmetli Menderes, ben doğunca ninesinin adı olan Ayşe’yi bana vermiş. Ninem, babam ve ben bu kapıda yaşadık. Bu adam tırnağımın ucu kadar bir suçu olmayarak asıldı. Hiçbir suçu yok. Bütün millet, fakir fukara O’nun arazilerinden doydu. O’nun milletvekili olmaya tenezzülü bile yoktu. Arkadaşları bırakmadı” dedi.
“Gözyaşlarımızı bile dışına akıtamadık” Çakırbeyli köyüne Adnan Menderes adına meydan kazandıran ve muhtarlık binasına Menderes fotoğraflarıyla anı köşesi oluşturan emektar muhtar Mehmet Demir, kendisinin de en büyük hayallerinden birisi olan müzenin tamamlanıyor olmasından dolayı çok mutlu olduğunu söyledi.
Demir, “Bizim için anılması, hatırlanması bile çok acı bir gün bugün. Yaşım 75, çok iyi hatırlıyorum o günü, 15 yaşındaydım darbe olduğu zaman. Bu ülkemize yapılan kötülüklerin en kötülerin bir tanesiydi. Çünkü insanlarda ne moral, ne maneviyat bıraktılar. İnsanların eli kolu kırıldı, iş gün tutamadılar. Öyle günler yaşadık ki; biz o günlerde gözyaşlarımızı bile dışına akıtamadık. İnsanlar gözyaşı değil, kan ağladı. Sadece Çakırbeyli değil, tüm Türkiye kan ağladı. Bu müze benim bir hayalimdi. Bunu da gördüğüm için ölürsem bile mutlu öleceğim. Bu köyümüze yapılması gereken ancak geç kalan bir hizmetti. Başta Valimiz, İçişleri Bakanımız ve Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Bu kalıcı eseri görecek olan gelecek kuşaklar Menderes ve yaşadıklarıyla ilgili bilgilere sahip olacaklar” diye konuştu.
Menderes’in Yassıada’da yatarken yanına ziyarete gelen bir arkadaşına söylediği “Bizim ne işimiz vardı siyasette. Eğer buradan kurtulur gidersek, Çakırbeyli'deki çiftliğe gideceğim. Çine Çayı'nın kenarındaki söğüt ağaçlarının altında oturacağım. Ağaçların dalları yüzüme değecek, bu ağaçların yüzüme vurduğu saadet bana yetecek. Aydın’a dahi gitmeyeceğim” ifadelerini hatırlatan Demir, şöyle konuştu: “Adnan Menderes, toprağını ve milletini çok seven bir insandı. Çok müstesna bir insan. Ya bu insan ne yaptı da, O’nu idam ettiniz. İdam eden insanları lanetle anıyoruz ama rahmet Menderes dünya durdukça güzelliklerle anılacak. Rahmetli Menderes’in Çine Çayı’nın kenarında oturmak gibi bir istediği ve dileği de vardı. Şimdi bu isteği ve dileği yerine geldi. Çine Çayı’nın kenarında müzesi yapıldı. Mutlaka bu projeden hoşnut olmuştur. Yeri de çok harika bir yer oldu. Bütün emeği geçenlerden Allah razı olsun”
http://beyazgazete.com/video/webtv/guncel-1/cakirbeyli-nin-emektar-muhtari-menderes-icin-aglamamiza-bile-izin-vermediler-832943.html