"İsmail" (Aytaç Arman) belli bir işi olmayan ve ailesinin karnını doyurmak için her işte çalışan yoksul bir kenar mahâllelidir. Gelişen modern emperyalizmle birlikte İsmail gibi istemeye istemeye, korka korka para kazananların yanında İsmail'in karısı gibi bu duruma kananlar da vardır. İşte bu mahallede sömürü kaynaklı yanlışların, ahlaksızlıkların görmezden gelinmesinin bu yanlışları bir virüs gibi nasıl herkese bulaştırdığı Yılmaz Güney'in bakışıyla, Ökten'in yansıtışıyla anlatılmıştır.