Aliyev'in konuşması
( BAKÜ ) - Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, Aydın Kerimov'u Şuşa Özel Temsilcisi olarak atadı- Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev:- “Azerbaycan halkı sonsuza kadar Şuşa'da yaşayacak” BAKÜ
- Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Aydın Kerimov'un Şuşa Özel Temsilcisi olarak atanmasına dair kararnameyi imzaladıktan sonra yaptığı konuşmada, “Hedefimiz Şuşa’ydı, zaferimiz de Şuşa oldu. Azerbaycan halkı sonsuza kadar Şuşa'da yaşayacak” dedi.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Aydın Kerimov ile video konferans yoluyla yaptığı görüşmede, Kerimov’un Cumhurbaşkanı’nın Şuşa Özel Temsilcisi olarak atanmasına dair kararnameyi imzaladı. Aliyev görüşmede, “Sizi Cumhurbaşkanının Şuşa Özel Temsilciliği görevine atıyorum. Size güven duyuluyor, verilen görevleri yerine getirmek için çalışacağınızdan eminim. İşgalden kurtarılmış bölgelerde 19 Ocak'ta Cumhurbaşkanı Özel Temsilciliği Enstitüsü benim girişimimle kuruldu. İlk atama da Şuşa şehrine yapıldı. Böyle olması çok doğal çünkü Şuşa, Azerbaycan halkının kalbinde özel bir yere sahip. Şuşa Karabağ'ın tacı ve eşsiz bir şehir. Şuşa'nın konumu, tabiatı, havası, iklimi, tarihi eserleri, şehrin mimari topluluğu bizim milli hazinemiz. Şuşa'yı korumalıyız ve koruyacağız da. Azerbaycan halkı sonsuza kadar Şuşa'da yaşayacak. Şuşa her zaman bir Azerbaycan şehriydi. Ermenilerin girişimlerine rağmen tüm dünya, Şuşa'yı Azerbaycan şehri olarak tanıdı ve kabul etti" dedi.
Ermenilerin tüm çabalarına rağmen Şuşa'yı dünyaya bir Ermeni şehri olarak tanıtamadıklarını belirten Cumhurbaşkanı Aliyev, “Yirmi sekiz yıl boyunca birçok yabancı konuğu, yasadışı olarak Şuşa'ya getirdiler, Şuşa hakkında söylentiler uydurdular ve Şuşa'nın adını değiştirdiler ama kimse inanmadı. Çünkü Şuşa'ya gelen herkes, Azerbaycan mimarisini kendi gözleriyle görüyordu. Atamız Penahali han’ın faaliyetleri ve çabaları sonucu Şuşa şehri inşa edildi. Şuşa’ya verilen ilk ismin, Penahabad olması tesadüf değil. Daha sonra Şuşa'nın cam gibi temiz havası dikkate alınarak şehre Şuşe yani Şuşa adı verildi.
Azerbaycanlıların, Ermeni işgalinden önce Şuşa'da yaşadığı biliniyor, o zamanlar neredeyse hiç Ermeni nüfus yoktu. 1920'li yıllarda topraklarımızda Dağlık Karabağ Özerk Bölgesi kurulduğunda bile Şuşa nüfusunun çoğunluğu Azerbaycanlıydı, işgal sırasında ise nüfusun yüzde 98'i Azerbaycanlılardan oluşuyordu” diye konuştu.
“Şuşa’yı dünyanın en güzel şehirlerinden biri haline getirmeliyiz” Azerbaycan askerlerinin Şuşa şehrini koruduğunu belirten Aliyev, “Şuşa'da sivil idare enstitüsü kuruluyor. Şuşa'nın Azerbaycan tarihinde özel bir yeri var, şehrin restorasyonu ve yeniden canlandırılması hepimizin eseri. Elbette, tüm çalışmalar planlı bir şekilde yapılmalı, Şuşa’nın tarihi imajı korunmalı ve şehre yabancı hiçbir yapıya izin verilmemeli. Bir süre önce Şuşa'ya büyük bir uzman grubu gönderdim. Bu grup birkaç gün Şuşa'da kaldı, tüm incelemeleri yapıp bana bildirdi. Bu incelemeler temelinde restore edeceğimiz Şuşa’yı dünyanın en güzel şehirlerinden biri haline getirmeliyiz ve yapacağız da. Daha önce Azerbaycan topraklarında ikinci bir Ermeni devletinin kurulmasına asla izin vermeyeceğimizi söylemiştim ve vermedik. Şuşa'da Azerbaycan bayrağının dalgalanacağını söyledim ve dalgalanıyor. Şuşa'sız zaferimizin eksik olacağını da söylemiştim, savaş sırasında bundan fazlasını söyleyemezdim çünkü savaşın gizliliği korunmalıydı” dedi.
İslami Eğitim, Bilim ve Kültür Organizasyonu’nun (ISESCO), Şuşa'nın İslam kültürünün başkenti ilan edilmesini önereceklerini bildiren Aliyev, “Bizi çok mutlu etti. Şimdiye kadar Azerbaycan'da iki şehre bu onursal unvan verildi, Bakü ve Nahçıvan. Aynı zamanda, Türk Konseyi Genel Sekreteri Baghdad Amreyev de Şuşa'nın Türk dünyasının kültür başkenti olarak seçilmesini önerdi. Türk ve Müslüman dünyasının Şuşa’ya gösterdiği büyük ilgi ve sevgiye bir bakın, bu ilgi tesadüfi değil. Şuşa'nın geleceği için elbette gereken adımları atacağız” dedi.
“Kelbecer, Laçın ve Ağdam bölgelerini tek bir kurşun atmadan geri aldık” Savaşın ilk günlerinden itibaren amaçlarının Şuşa’yı işgalden kurtarmak olduğunu vurgulayan Aliyev, “Savaşın ilk günlerinden itibaren amacımızın ne olduğunu biliyorduk. Şuşa'ya doğru başarıyla ilerledik. Uzmanlar savaşın gidişatına bakarsa, stratejik hedefimizin ne olduğunu görecektir. Ermeni işgali altındaki topraklara güneyden girdik, kurtardık ve karşı saldırıya geçtik. Sonuç olarak Cebrayıl, Fuzuli, Hadrut illerini ve Hocavend ilinin bir kısmını, Kelbecer’in bir kısmını, Murovdağ zirvesini, Zengilan, Gubadlı, Laçın illerinin güneyini ve Şuşa şehrini işgalden kurtardık. Hedefimiz Karabağ'ın tacı Şuşa şehriydi ve 8 Kasım'da Şuşa'da Azerbaycan bayrağı göndere çekildi. Sonra düşman diz çöktü, teslim oldu ve beyaz bayrağı kaldırdı. Kelbecer, Laçın ve Ağdam bölgelerini tek bir kurşun atmadan geri aldık. Hedefimiz Şuşa’ydı, zaferimiz de Şuşa oldu. Şuşa'nın kurtuluş günü, Zafer Bayramı ilan edildi” ifadelerini kullandı.