'bir fotoğraf kendini çerçevelerdi bir yanak bir gözyaşı
sonra acılar sonra rakı kavun, gözyaşı süzülürdü yanaktan
üç kulhu bir fatihâ okuyup yatardım uyumak hevesiyle
uyanmaya heves etmedim hiç hep uyumak oldu hevesim
çünkü ne zaman uyandıysam bir yanık kokusu geldi dünyadan
gelin olup giden kızlar geldi aklıma arabaların korna sesleri
kimsenin umurunda değildi orda öyle durması bir lalenin
bir de şu vardı çocukken siyah karıncalar türktü sarılar gâvur
yusuf vardı mahallemizde sarı saçlı bir de tuğba simsiyah saçlarıyla..'
fatih bedir köker (kader kısmet'ten)