1992 yılında öğrenci olarak başladığı Aşıklı Höyük kazılarında 2006 yılından bu yana proje başkan yardımcısı olarak çalışan Arkeolog Doç. Dr. Güneş Duru, basın mensuplarına Aksaray’a bağlı Aşıklı Höyük kazı alanını dolaştırırken “Son arkeolojik bulgulara göre biranın tarihçesi en az 12-13 bin yıl öncesine dayanıyor. On bin yıldan daha uzun süren hikayesi ile bu toprakların belki de en eski içeceği olan bira, Anadolu’nun ürünüdür. Ve geçmişte gördüğümüz en önemli inovasyonlardan biridir” dedi.
Duru’nun aktardığı bilgilere göre günümüzden 10 bin 400 yıl önce yerleşilen Aşıklı, Anadolu’da tarımın başlaması ve sürdürülmesinde önemli bir rol oynamış bir yerleşmedir. Bu nedenle kazı ekibi, zamanla artan tarımın ritmi ve hacmini etkileyen dinamikleri; bitkilerin morfolojik değişimlerini, besin temin, işleme ve tüketimindeki değişimleri anlamak adına en etkin çalışan arkeoloji ekiplerinden biridir.
Tarımın obsidyen (Kaya türü) aletler üzerinde bıraktığı izlerden, mekânsal değişimlere (depolama alanları gibi) etkileri, insanların kemiklerinde kalan izotop imzalarından, diş taşlarından yola çıkarak beslenme farklılıklarındaki değişim ve etkilerine kadar pek çok konunun izini farklı uzmanlık alanları ile anlamaya çalışmaktadır.
Şimdilerde mayalar, ekmek ve biraya ilişkin bir yeni bir çalışmaya başlayan kazı ekibi, bir süredir oluşturduğu deneysel tarlada bölgenin yerli türlerinden biri olan, Aşıklı’da hem yabanılı hem de evcili olan Einkorn buğdayı ile çalışmalar gerçekleştirmektedir. İlk hayvan evcilleştirme, ilk beyin operasyonu, yuvarlak barınaklardan dörtgen binalara geçiş, sokak, meydan, çöp alanları gibi pek çok yeniliğe imza atmış Aşıklı toplumu, günümüzde ihtiyaç duyduğumuz türden paylaşımcı, eşitlik içinde bin yıl kesintisiz yaşamı başarmış bir topluluktur.